Öğrenciler okullarda, çalışan insanlar işyerlerinde, ev hanımları evlerinde, kısacası insanlar yaşamlarını sürdürdükleri sürece devamlı bir şeyler öğreniyorlar. Okullarda öğrenmenin ne olduğu bile psikoloji derslerinde öğretilmeye çalışılıyor. Fakat ortada ne yazık ki kesin bir öğrenme tanımı yoktur. Tek bilinen öğrenmenin dinamik bir süreç olduğudur.
Bazı bilim adamları bir takım şeyleri öğrenmiş olarak doğduğumuzu, tüm davranışçılar ise Watson’da dahil olmak üzere doğuştan getirilen özelliklerin etkisini yok saymakta ve insanları tamamen çevrenin bir ürünü olarak gördüğünü söylemektedir. Yani bazı şeyleri doğduktan sonra yaşayarak öğrendiğimizi vurgulamaktadır.
Ben de bir çok bilgiyi yaşayarak öğrendiğimizi düşünüyorum. Dünya ve dolayısıyla yaşamımız da o kadar hızlı değişiyor ki. Örneğin kim daha önceleri bilebilirdi ki Türkiye’nin başkentinde ya da en büyük şehri olan İstanbul’da rahat rahat çanta omzumuzda yürüyemeyeceğimizi. Kime başına bir şey gelmeden öğretebilirdiniz yolda telefonla konuşarak artık yürüyemeyeceğini. İşte bu bakımdan tecrübe her şey demektir. Öğrenmek ise; tecrübelerimiz doğrultusunda yapmamız gerekenleri beynimize yerleştirmemiz. Eskiden böyle miydi? Derslerde öğrendiğimiz tanımı yapıverirdik hemen; öğrenme; bir yaşanmışlığın, bilginin sonucunda davranışlarda meydana getirdiği sürdürülebilir ve kalıcı değişikliklerdir.
Artık hiçbir şey öğretilenler kadar basit değildir. Öğrenme tecrübeye dayanmalıdır. Günümüz üniversitelerinde stajlar bir çok bölümde zorunlu tutulmaktadır. Örneğin Başkent Üniversitesi’nde Turizm İşletmeciliği bölümü son sınıf öğrencileri 2. dönemlerinin notunu dönem boyunca yaptıkları stajlardan alarak, mezun olmak için çabalamaktadır. Niçin peki bütün bunlar? Hepsi tecrübe kazandırabilmek için. Hepsi derslerde öğretilenlerin yanında uygulamanın da çok önemli olduğunu gösterebilmek için.
Turizm öğrencilerinin dönemlik stajları genellikle otellerde ve turizm acentelerinde gerçekleştirilmektedir. Başta yadırganır iş hayatı, okul günleri özlenir, sonrasında ise alışılır duruma; sabah 9:00, akşam 17:00 çalışmalarına. Stajlarla ilgili genel yorum ise derslerde öğretilenlerin hep kağıt üzerinde olduğudur. Örneğin muhasebe kayıtlarının hepsi elle tutulmaktadır derslerde. Sınavlarda kalem kalem doğru yazmak zorundasınızdır, yoksa bütün soru gider…Bir otelin muhasebe departmanında çalışan bir öğrenciye ilk iş günü boyunca bilgisayar programı ve bu program doğrultusunda ne yapması gerektiği öğretilmeye çalışılmıştır. Artık teknoloji çok ilerlemiştir. Her şey bilgisayarlarda gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Peki o zaman derslerde çekilen bu sıkıntı neden? Eskiden insanlar neler çekmiş o mu anlatılmak ya da yaşatılmak isteniyor? İşte; belki bu tarafı yüzünden stajyerler pek özlemiyorlar okulu.
Öğrenme en sağlam kendi tecrübelerimizle elde edilebileceği gibi, başkasının tecrübelerinden yararlanarak da çok faydalı olabilir. Öğrencilere yol gösterebilmek amacılığıyla üniversitelerde kariyer günleri düzenlenmektedir. Bu toplantılara katılan öğrenciler öncelikle konuşmacının nasıl şimdiki konumuna geldiğini dinlemektedirler ya da konuşmacı şirketini tanıttıktan sonra öğrencilere soru sorma fırsatı tanındığında ilk olarak konuşmacının nasıl bu işe başladığı sorulmaktadır. Kimi öğrenciler bunu şansa bağlamakta, kimileri ise buralara gelebilmek için emek harcandığını düşünmektedir. Ama o toplantılarda sonuç olarak tecrübe etmeden, tecrübeye şahitlik yaparak öğrenilmektedir bazı bilgiler.
Şirketi tanıtan kişi arkasında Powerpoint sunumları yansıtılarak başlar tanıtımına. Bazı meraklı öğrenciler söz ister ve genelde sorulan soru; ilk girene verilecek ücretin ne kadar olduğudur. Ücret! Ne kadar da önemlidir paranın hayatımızdaki yeri değil mi? Önceden de bahsettiğim gidi bir dönem boyunca staj yapan öğrenciler için bu soru artık çok önemsiz bir hale gelmiştir. Onlar paranın çok da önemli olmadığını anlamışlardır stajları süresince. Staj yaptıkları otele ya da acenteye sabah saatlerinde girmekte ve neredeyse akşam olunca çıkmaktadırlar. Yorulmuş ve başka bir aktiviteye ayrılacak enerjileri kalmamıştır artık. İşte böyle bir süreci işini yapmaktan çok mutlu ve orta derecede maaş alarak mı yoksa işine her gün yaka silker bir şekilde gelerek, bütün gün zaman geçsin diye saate bakıp, dolgun bir maaşla çalışarak mı geçirmek istersiniz? Stajlarda öğrenciler bu ayrımın farkına çok iyi varmaktadırlar. İşte bu yüzden böyle kariyer toplantılarında ücretten çok yapılan iş ve avantajlarıyla ilgilenilmelidir. Sizin o işi yaparken ne konumda olacağınız, ne tür bilgilere sahip olmanız gerektiği bilinmelidir. Bu bilgilere ulaşmak hedeflenirse böyle toplantılar ve CV’ler amacına ulaşır.
Kariyer günlerinin amacı; üniversite gençlerine işgücü piyasası ile ilgili bilgiler aktarmak, onları çalışma hayatına hazırlamak, mezun olma durumunda olanlara çalışabilecekleri işyerleri konusunda bilgi sağlamaktır. Kariyer günlerindeki konuşmacıların sunumları sayesinde üniversite öğrencileri sunulan işletmelerin üretimleri ve pazar içindeki etkinlikleri, personel profilleri, işletmelerin ileriye yönelik hedefleri, işletmelerin çalışma koşulları ve işletmelerin eleman tercihinde göz önünde tuttukları noktalar hakkında bilgi alabilmektedirler. Sunumu yapılan kuruma ya da şirkete girmek için önemli olan sınavlardan da bahsedilmektedir bu toplantılarda. Ne tarzda sorularla karşılaşılacağından sınavlara çalışmada kolaylık sağlayacak faydalı kitap isimlerine kadar tüm bilgiler öğrencilere sunulmaktadır.
Bu yol göstericiler sayesinde öğrenciler kendilerine güvenli olarak başlayacaklardır ilk adımlarını atmaya. Böylelikle çalışma hayatına atılmadan önce mezuniyet sonrası karşılaşabilecekleri olası durumlara yönelik hazırlanma ve ileriye yönelik kariyer hedeflerini şekillendirme şanslarını da arttırmaktadırlar. Unutulmaması gereken tek bir şey vardır ki bu da kişinin yaptığı işin hayatının yarısını oluşturduğudur.
Dolayısıyla bence artık günümüzdeki öğrenme şekilleri bunlardan ibaret olmaya başlamıştır. Üniversitelerimizde stajlar zorunlu tutularak öğrenmenin yanında tecrübenin gerekliliği ön plana çıkartılmaya ve ayrıca kariyer günleriyle de öğrenciler okul sonrası yaşama adapte edilmeye başlanmıştır. Eminim yıllar geçtikçe daha çok şeyler değişecektir. Şimdinin bebekleri ilerde daha bilinçli ve tecrübe etmeye hevesli olacaklardır. Belki ilerde derslerin yanı sıra tecrübeleri de bir çok şeyi öğrenmelerini sağlayacaktır. Böylelikle kolayca farkına varıp, adapte olabileceklerdir bu değişen dünyaya ve iş hayatına.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder