TREMORUN ELEKTROFİZYOLOJİK İNCELEMESİ
1
İstemsiz, ritmik, düzgün sinüzoidal
hareketlere tremor adı verilir. Tremor ve diğer hareket bozukluklarının
elektrofizyolojik incelemesi rutin emg ve sinir ileti çalışmalarında sıkça
kullanılmamasına rağmen klinik değerlendirmeye yardımcı olmaktadır. Sadece
klinik gözlem ile değerlendirilemeyen, sınıflandırması güç istemsiz hareketlerin
fizyolojik analizleri, hareket bozukluğunun fizyopatolojisinin anlaşılmasına ve
tedaviye yol göstermeye katkıda bulunur.
EMG, alfa motor nöron aktivitesinin direkt
göstergesi olduğundan dolayı hareketin kaynaklandığı santral sinir sistemi
hakkında bilgi verir. Bir eklemde hareketin oluşması için çeşitli kaslar devreye
girer. Antagonist hareket ile en azından iki kastan kayıt gerekmektedir.
İstemsiz hareketin elektrofizyolojik incelemesi yüzeyel, iğne veya halka
elektrotlar ile yapılır. Yüzeyel EMG kaydında disk elektrotlar kullanılır.
Elektrotlar agonist ve antagonist kasların motor noktaları üzerine kas liflerine
paralel olarak, 2-3 cm aralıkla yerleştirilir. Önkol fleksor ve ekstensor kas
grupları en sık kullanılan tremor analiz bölgeleridir. Yüzeyel elektrotlar ile
kayıt ağrılı değildir ve geniş hacimli kaslardan kayıt yapılabilir. İğne
elektrotlar ile daha selektif, küçük veya derin kaslardan kayıt mümkündür. İğne
elektrotlar sert olduğundan en iyi izometrik hareket sırasında kayıt elde
edilir. Halka elektrotların avantajı da iğne elektrotlar gibidir. Bütün
kayıtlamalarda hareket artefaktından kaçınmak önemlidir.
Bir istemsiz hareketin elektrofizyolojik
incelemesinde:
1-
Hareketin
düzenli veya düzensiz olduğu incelenir.
2-
Bir istemsiz
hareket ile ortaya çıkan boşalımların süresi ölçülebilir. İstemsiz hareketlerin
farklı tiplerine bu süreler değişiktir (30-300 msn).
3-
EMG
sinyalinin kaydı ile senkron veya asenkron olarak isimlendirilen antagonist kas
ilişkileri değerlendirilir. Tremorda gözlenen asenkron aktivite alternan olarak
tanımlanır. Agonist kas kasılı durumda iken antagonist kasın sessiz olması
durumuna alternan patern (şekil 1), agonist ve antagonist kasların aynı anda
kasılı olması durumuna ise senkron patern adı verilir (şekil2).
4-
Tremorun
frekansı ölçülür.
5-
Tremorun
sıklığını (frekans) ve amplitüdünü değiştiren faktörler belirlenir (postür, efor
gibi).
6-
Tremorun
ortaya çıktığı pozisyon belirlenir.
7-
Tremorun
vücut kısımlarındaki değişkenliği saptanır.
Elektrofizyolojik incelemede normal hareket paternleri hareketin hızı ile
değişkenlik gösterir. Yavaş, düz bir hareket agonist kasta sürekli aktivite ile
karakterizedir ( Şekil 3). Hızlı bir hareket yapıldığında (örneğin ballistik
hareket) trifazik patern elde edilir (Şekil 4). Bu paternde önce agonist kasta,
sonra antagonist kasta ve son olarak tekrar agonist kasta 50–100 msn. süreli
boşalım aktivitesi gözlenir (3,19).
Şekil 1: Parkinsoniyen tremorun EMG
kaydı. Antagonist kaslarda alternan aktivite (5-6 Hz).
Şekil 2: Esansiyel tremorda EMG
kaydı. Antagonist kaslarda senkron aktivite (10 Hz).
Şekil 3: Dirseğin yavaş fleksiyonu
biceps ve triceps kaslarında EMG aktivitesi.
Şekil 4: Dirseğin hızlı fleksiyonu
sırasıda biceps ve triceps kaslarında EMG aktivitesi (Balistik hareket)
TREMOR
SINIFLAMASI
Tremor, genellikle görüldüğü davranışsal durumlara göre
sınıflandırılır.
1-
İstirahat tremoru: Yer çekiminin ortadan kaldırıldığı durumlarda
ekstremite tam olarak gevşek haldeyken görülen tremor şeklidir.
2-
Aksiyon tremoru: Hareket sırasında ortaya çıkan tremordur. 3 özel
tipi vardır
a)
Postüral tremor (Statik tremor): Sürekli bir postürün devam
ettirilmesi sırasında görülen tremordur (Örneğin eller gergin bir durumda
uzatılıp, parmaklar ekstansiyona getirildiğinde ortaya çıkan tremor).
b)
Kinetik tremor: İstemli bir hareket sırasında ortaya çıkan
tremordur.
c)
İntansiyonal tremor: Ekstremitenin hedefe ulaşması sırasında
gözlenen osilasyonlardır. Özellikle serebellar hastalıklarda görülür.
3-
Task spesifik tremor: Sadece spesifik tipte kinetik hareketler
sırasında görülen tremorlardır (Örneğin yazı yazma tremoru) (3, 43).
Tremor kabaca fizyolojik ve patolojik olarak
sınıflanabildiği gibi etyolojik olarak da sınıflandırılabilir. Tremorun anatomik
yapılarının tam olarak anlaşılamamasından dolayı anatomik sınıflamasını yapmak
güçtür. Serebral korteks, bazal gangliyonlar, oliva inferior, orta beyin
tegmentumu, serebellum, medulla spinalis, iskelet kas sistemi yapılarının
çeşitli kombinasyonları fizyolojik ve patolojik tremorun kaynağı olarak
gösterilmiştir (43).
Tremorun
etyolojik sınıflaması
Fizyolojik
Patolojik
Parkinson hastalığı
Parkinsoniyen sendromlar
Midbrain tremoru
Wilson hastalığı
Esansiyel tremor
Periferik nöropati
İlaçlar ve toksinler
Serebellar tremorlar (MS,
infarkt, dejeneratif hastalıklar)
Frekansa
göre tremor sınıflaması
Frekans Lezyon yeri veya hastalık
Davranışsal durum
(Hz.)
25-35 Serebellar, beyin sapı
postüral, kinetik
Multipl
skleroz postüral, kinetik
Alkolik
dejenerasyon postüral, kinetik
Posttravmatik
postüral, kinetik
4-5 parkinson
istirahat
Serebellar hastalıklar
postüral, kinetik
Rubral
mikst
İlaca bağlı
istirahat, postüral
5,5-7,5 esansiyel
tremor postüral, kinetik
Parkinson postüral, kinetik
İlaca
bağlı postüral, kinetik
8-12 Artmış fizyolojik
tremor postüral, kinetik
İlaç intoksikasyonu
postüral, kinetik
Esansiyel
tremor postüral, kinetik
Serebro-kortikal?
postüral, kinetik
FİZYOLOJİK
TREMOR
VE
ARTMIŞ
FİZYOLOJİK TREMOR
Fizyolojik tremor, normal postüral aksiyon tremorudur. İki
ritmik komponenti vardır.
1-
Mekanik refleks tip tremorda, mekanik germe refleksi tremorun ortaya
çıkışında belirgin rol oynar. Tremor ya germe refleksinin dinamik özelliklerinin
sonucudur ya da germe refleksi sinir sisteminde herhangi bir yerden kaynaklanan
tremorun sürdürülmesine yardımcı olur.
2-
Fizyolojik tremorun diğer komponenti, 8-12 Hz’lik tremordur. Ekstremite
sertliği ve ataletten bağımsızdır. Mekanik refleks tremorda görülmeyen motor
ünit boşalımları ile birlikte görülür.
Fizyolojik tremorun genellikle klinik belirtisi yoktur. Bu
tremor çeşitli durumlarda artabilir (25).
Fizyolojik tremoru arttıran faktörler
________________________________
Stres Katekolamin
Anksiyete Metilksantinler
Yorgunluk İlaç kesilmesi
Hipoglisemi Alkol
Tirotoksikoz Alkol kesilmesi
Feokromositoma
_________________________________
Anksiyete tremora sebep olabilir. Sıklıkla geçicidir ve
anksiyete halinin diğer bulguları ile birliktedir. Hipertiroidizm, özellikle
genç yaşta görülen tremorlarda etyolojik olarak düşünülmelidir. Yukarıdaki
durumlarda gözlenen artmış fizyolojik tremor, amplitüd olarak yüksektir
ve semptomatik olabilir. Sıklığı 8-12 Hz’dir. Elektrofizyolojik
incelemede hafif vakalarda interferans paternine benzeyen boşalımlar görülürken,
daha ciddi vakalarda genellikle postüral ve antagonist kaslarda senkron
görüntü veren boşalımlar izlenir (43, 57).
İLAÇLARA BAĞLI
TREMOR
Tremor, birçok farmokolojik madde kullanımı ile ortaya
çıkabilir.
Tremora neden olan ilaçlar
______________________________
Antipsikotikler (nöroleptikler)
Lityum
Adrenokortikosteroidler
Kalsiyum kanal blokerleri
Etanol
Beta-adrenerjik agonistler
Valproik asit
Teofilin
Kafein
Tiroid hormonu
Kardiyak antiaritmilükler
Nikotin
Trisiklik antidepresanlar
________________________________
Psikiyatride yaygın kullanılan fenotiazin,
thioksantinler ve heterosiklik yapıdaki diğer nöroleptikler,
parkinsoniyen durumlara neden olabilirler. Nöroleptiklere bağlı tremor
sıklıkla postüraldir. Parkinsoniyen bulgular nöroleptik tedavinin
başlangıcından sonra bir ay içinde ortaya çıkar. Sıklıkla bilateraldir.
Nöroleptik alan hastaların hepsinde ilaca bağlı parkinsonizm bulgusu gelişmez.
Çünkü nöroleptiklerin dopamin reseptörlerini bloke etme yetenekleri, latent
parkinson hastalığında maskelenmemiştir. Nöroleptiklere bağlı parkinsonizmde
önerilen tedavi, kullanılan farmakolojik ajanın azaltılarak kesilmesidir.
Parkinsoniyen bulguların tam düzelmesi, ilacın kesilmesinden haftalar veya aylar
sonra görülebilir. Nöroleptiğe bağlı tremor antikolnerjik ilaçlarla başarıyla
tedavi edilir.
Tremor, Beta-adrenerjik agonistlerin
yaygın görülen bir yan etkisidir. Bu ilaçlar sıklıkla bronkospastik
hastalıkların tedavisinde kullanılır ve tremor sıklıkla dozla ilişkili olarak
artış gösterir. Tremor, ilacın klinik olarak etkili olduğu en düşük dozda
kullanıldığı zaman hafifletilebilir.
Lityum, sıklıkla tremora neden olur.
Tremor istirahat, potür ve aktif hareket sırasında gözlenebilir.
Sıklığı 3-15 Hz. arasında değişir (29). Lityumun kan seviyesinin yüksek
olması tremor gelişmesi için gerekli değildir. Buna rağmen tremor, lityum
intoksikasyonunun en sık görülen bulgusudur. Dozun azaltılması tremoru azaltılıp
ortadan kaldırabilir. Propranolol gibi beta-adrenerjik blokerler sıklıkla etkili
semptomatik tedavi sağlarlar.
Bir antikonvülsan ilaç olan Valproik
asit, ilacı kullanan hastaların küçük bir kısmında çeşitli istem dışı
hareketlere neden olur (30). Tremor, istirahat, postural veya kinetik
komponentlidir. Tremor, kan seviyesi tedavi sınırları içinde olduğunda dahi
gözlenebilir. Bazı hastalarda klinik bulgu olmaksızın hafif postural tremor
görülür. Tremor ciddi ise doz azaltılması gerekebilir.
Tremor, kore ve miyoklonus trisiklik
antidepresan ilaç kullanımı sonucu görülebilir (34). Bu tür ilaçları
kullanan hastaların %10’unda tremor gelişir. Propranolol ile tedavi faydalı
olabilir.
Tremor alkol kesiminin yaygın bir
belirtisidir. Alkol kesilmesinin diğer bulguları ile birlikte görülür. Tremor
jeneralizedir ve sıklığı 7-14 Hz’dir. Ciddiyeti aktivite ve emosyonel
stres ile artar, sessiz ortamda azalır. Propranolol ile tremor belirgin derecede
azalır. Bazı kronik alkoliklerde abstinans döneminden sonra dahi sürekli
postüral tremor görülebilir (36).
Kafein ve teofilin gibi
metilksantinler, sinir sisteminin potent stimülanlarıdır. Bu maddeleri alan bazı
kişilerde tremor görülebilir. Adrenokortikosteroidlerin de tremorojenik
etkileri vardır. Nikotin, fizyolojik tremorun amplitüdünü artırır ama
klinik önemi hala açık değildir. Nimodipin ve flunarizin gibi kalsiyum kanal
blokerlerinin yan etkisi olarak tremor gözlenebilir. Ayrıca lidokain,
prokainamid ve amiadoron gibi antiaritmik ilaçların yan etkisi olarak
tremor ortaya çıkabilir (43).
ESANSİYEL
TREMOR
Esansiyel tremor (ET), paradoksal bir
klinik antitedir. Bir taraftan önemsiz monosemptomatik bir hastalık olarak,
diğer taraftan patogenezi karanlık diğer nörodejeneratif hastalıklar ile
karışabilen yaygın, progresif bir hastalık olarak tanımlanır (10, 23). En sık
görülen hareket bozukluğu ve tremor grubudur. Son 200 yıldır ET, erişkin yaştan
önce izole bir semptom olarak aile içinde görülen bir tremor tipi olarak
tanımlanmaktadır (10).
Aile hikayesi pozitifliği %17-70 arasında
değişir. Familiyal ET, herediter, otozomal dominant geçişlidir. Sporadik ET’un
nedeni tam olarak bilinmemektedir. Aile hikayesi güvenilir olmadığından bu
vakaların çoğu da familiyal olabilir.
ET’da tremor tek klinik bulgudur. Nadiren
hafif tonus veya yürüyüş anormallikleri bildirilmiştir. En sık ellerde görülür.
Parmakların abduksiyon – adduksiyon ve elin fleksiyon – ekstansiyon hareketi
görülebilir. Nadiren pronasyon – supinasyon hareketi görülebilir. Tremor
başlangıçta tek taraflıdır, zamanla iki taraflı olur. Üst ekstremitelerden sonra
en sık etkilenen vücut bölgesi kraniyal kas yapılarıdır (14, 18). Dil, baş (vertikal
yes- yes veya horizontal no –no tremoru) veya ses izole olarak etkilenebilir.
ET’da en yaygın görülen durum el tremoru ile kraniyal kasların tremorunun
birlikte görülmesidir. Yumuşak damak, ses ve dil tremoru dizartrik konuşmaya
neden olabilir. Bu durum 65 yaş öncesi nadiren görülür. Bacaklar ve gövde fazla
etkilenmez ve genellikle hastalığın daha ileri dönemlerinde görülür. Tremor hızı
4-10 Hz arasında değişir. ET, herhangi bir yaşta görülebilir. Görülme hızı yaş
ile artar. Nadiren bebeklik ve çocukluk dönemlerinde görüldüğü bildirilmiştir.
ET, genellikle yavaş progresif seyirli bir
hastalıktır. Klinik seyrinde değişkenlik görülebilir. Hastalığın progresyonu,
tremorun amplitüdünde artma ve etkilenmeyen vücut bölgelerine tremorun yayılması
şeklindedir. Tremorun jeneralize olması hastanın istemli hareketlerini bozar ve
disabiliteye neden olur. ET progresif doğasına rağmen mortalite üzerine etkili
değildir.
Tremor kişiye ait faktörler ile
etkilenebilir. Yaş ile progresyon gösterir, frekansı azalır ve amplitüdü artar.
Alkol ET’da düzeltici etki gösterir. Alkolün intravenöz infüzyonunun ET’u
azaltıcı etkisi, alkolün tremor üzerindeki etkisinin santral kaynaklı olduğunu
düşündürmektedir. ET’da tipik olan alkolün tedavi edici etkisi, diğer tremor
tiplerinde de görülebilmektedir. ET uykuda kaybolur. Tremorun seyri sadece
yıllar içinde değil gün içinde dahi değişebilir. ET’da gözlenebilen fizik
sınırlayıcılık tremor amplitüdü ile direkt ilişkilidir. ET ile ilişkili olarak
görülen atipik tremorlar da vardır (32).
Esansiyel
tremorun klinik varyasyonları
Kinetik ağırlıklı el
tremoru Çene tremoru
Primer yazıcı
tremoru İzole dil tremoru
Ortostatik gövde tremoru
İzole ses tremoru
İstirahat ve postüral tremor kombinasyonları
Bunlarla birlikte ET’un varlığında aile
hikayesi pozitiftir ve hafif postüral tremor vardır. ET’lu çoğu hastalarda
değişik derecelerde postüral ve kinetik tremor gözlenir. ET tek olarak veya
vücudun bir kısmını özellikle etkileyebilir. Dil, çene ve ses tremoru izole
olarak görülebilir. Nadiren görülen gövde tremoru ise ciddi el ve baş tremoru
olan hastalarda gözlenir. Bu hastalarda uzun süreli ET hikayesi de vardır. Gövde
tremorunun başlangıç semptomu olması nadirdir. Bazı hastalarda proksimal bacak
ve gövdenin ortostatik tremoru tek semptomdur (21). Tremor ayağa kalktıktan
birkaç dakika sonra başlar, zaman ile artar ve düşmeye yol açabilir. Oturma,
yürüme ve bir desteğe dayanma sırasında tremor görülmez.
ET çeşitli hastalıklar ile birlikte
görülebilir. ET-Parkinson hastalığı birlikteliği sık bildirilmiştir (7, 47). Son
gözlemler ise ET ve Parkinson hastalığının ilişkili olmadığını düşündürmektedir.
Fokal veya jeneralize distonili hastalarda postüral tremorun birlikteliği
sıktır. Yazıcı kramplarında da tremor gözlenmiştir fakat ET ile özel ilişkisi
açık değildir.
ET’daki muhtemel nöral anormalliğin
anatomik lokalizasyonu konusundaki bilgilerimiz çok azdır. Colebatch ve
arkadaşlarının Pozitron Emisyon Tomografi (PET) çalışmalarında ET’un spinal
korda motor korteks ve talamus yolu ile yayılan serebello olivar yol içindeki
osilasyonlardan kaynaklandığını bildirmişlerdir (9). ET, lokalizasyonu kesin
olarak bilinmeyen bir santral sinir sistemi pace-maker’inin anormal
osilasyonlarından kaynaklanmaktadır (11). 14 ET’lu postmortem çalışmada
nonspesifik değişiklikler gözlenmiştir (31).
ET tedavisinde çeşitli farmakolojik
yaklaşımlar kullanılmaktadır (45). Değişik vücut kısımlarının tremoru ve tremor
varyantlarının tedavisi farklı cevaplar verir. Bu yüzden bazı hastalar etkili
olarak tedavi edilemezler. Alkol, vakaların çoğunda tremorda geçici
olarak azalmaya yol açar. Klinik gözlemler, zaman içinde daha fazla alkol
alınmasının tremorun azalması için gerekli olduğunu göstermektedir. Alkolün etki
mekanizması hala bilinmemektedir. ET’da kronik alkolizmin sıklığı, tremorsuz
genel popülasyondan farklı değildir (37).
1968’de Marshall (48), 1971’de Sevitt (56),
1974’de ise Winkler ve Young (58) Beta-adrenerjik bloker’lerin ET’un
tedavisinde faydalı olduğunu bildirmişlerdir. Diğer araştırmalarda da (38, 39,
57) propranolol’un postural el tremorunu subjektif ve objektif olarak azalttığı
belirtilmiştir. Propranolol’un kullanımı ile tremor amplitüdü azalır fakat
frekansı değişmez. Klinik yanıtı değişiktir ve sıklıkla inkomplettir. Genellikle
hastaların %50-70’inde semptomatik rahatlık sağlar. Dramatik düzelme çok az
hastada görülür ve bazı hastalar hiç yanıt vermez. Optimal doz 240-320 mg/gündür
(39). 320 mg üzeri dozlar ilave fayda sağlamaz. Sürekli salınan preparatı ise
bazı hastalarda daha belirgin düzelme sağlar (38). ET’daki etki mekanizması
bilinmemektedir. Jefferson ve arkadaşlarına göre etki yeri periferiktir (28).
Diğer oral Beta-adrenerjik bloker ilaçlar da (metoprolol, nadolol, atenolol,
timolol, pindolol…) ET tedavisinde kullanılır ve propranolol kadar olumlu
etkileri vardır.
O’Brien ve arkadaşları 1981’de epileptik bir ET’lu hastada
verilen primidon’un tremoru azalttığını gözlemişlerdir. Primidon’un
başlangıç dozu 125 mg/gündür. 750 mg/güne kadar arttırılabilir. Koller ve Royse
(35) plasebo kontrollü çalışmasında 50-1000 mg/gün primidon ile tedavisiz ve
propranolol ile tedavi edilen el tremorunun amplitüdünde belirgin azalma
saptamışlardır. Düşük dozların daha etkili olduğu (250 mg ve daha az)
bildirilmiştir. Primidon, tremoru propranolol’den daha fazla azaltır. Tedavi
edici cevap ve serum seviyesi arasında ilişki yoktur. Primidon’un antitremor
etkisinin mekanizması bilinmemektedir (13).
Benzodiazepinler ve diğer sedatif – hipnotik ilaçlar, ET
tedavisinde uzun süredir kullanılmıştır. Sınırlı etki gösteren bu ilaçların
etkisi muhtemelen anksiyete ve gerilimin azalması ile ilişkilidir. Alprazolam’ın
(Xanax) plasebo kontrollü çalışmada ET’u azalttığı bildirilmiştir (24).
Klonazepam, genellikle ET’da etkili değildir. Muenter ve arkadaşları 1991’de
karbonik anhidraz inhibitörü olan methozolamid’in ET tedavisinde oldukça
etkili olduğunu bildirmişlerdir (49). 28 ET hastasının 12’sinde belirgin
düzelme, 4’ünde orta dereceli düzelme saptanmış, 8 hastada ise etkisiz
bulunmuştur. Özellikle baş ve ses tremoru düzelmiştir. Ancak daha sonra yapılan
çift kör çalışmalarda ise bu ilaç etkisiz bulunmuştur (6).
ET tedavisinde son tedavi yaklaşımı Botulinum Toksin A’nın
intramüsküler enjeksiyonudur (2). Botulinum toksini periferik sinir
sonlanmasında asetilkolin salınımını bloke ederek etki eder ve kas parezisine
neden olur. Jankoviç ve Schwartz (26) bu maddenin enjeksiyonu ile çeşitli
tremorlarda hastaların % 67 sinde tremorun azaldığını göstermişlerdir. İlacın
maksimal yanıt süresi ise ortalama 10,5 haftadır.
Stereotaksik talamotomi, parkinsoniyen, serebellar
ve esansiyel tremorun tedavisinde etkilidir (4, 50). Seçilen lezyonun yeri,
talamusun ventral anterior veya ventral intermediat nükleusudur. ET tedavisinde
talamatominin uzun süreli etkisi hakkında çok az bilgi vardır. Ciddi unilateral
veya asimetrik tremorlarda, belirgin fonksiyonel disabilitede ve antitremor
ilaçlara cevap vermeyen hastalarda uygulanmalıdır. Benabid ve arkadaşları
tremorlu hastalarda talamus’un elektriksel stimülasyonunu kullanmışlardır
(52). Talamus’un ventral intermediat nükleusunun yüksek frekanslı stimülasyonu
uygulanan 6 ET’lu hastada orta ve iyi derecelerde düzelme gözlenmiştir. Bu
teknik, talamik destrüktif cerrahiye benzeyen elektrofizyolojik blok yapar.
Bununla birlikte uzun süreli faydalı etkisi konusunda yeterli bilgi yoktur (43).
Elektrofizyolojik analizinde esansiyel tremor, tipik olarak
posturaldir. Sıklığı 4-11 Hz’dir. EMG çalışmalarında genellikle
antagonist kaslarda senkron aktivite görülür (3). Seyrek olarak bazı
vakalarda kinetik ve intansiyonel hareket ile tremorda artış gözlenir (intansiyonel
esansiyel tremor). Nadiren istirahat sırasında görülebilir.
Tip I Tip II
Tip III Tip IV
selim
selim ciddi semtomatik
artmış
patolojik patolojik esansiyel
fizyolojik esansiyel
esansiyel tremor
Yer Kollar
kollar kollar
kollar
Baş
+- Baş
Bacaklar +- Bacaklar
Tip Postural
Postural Postural
Postural
Sıklık 8-12
5-7 4-6
5-9
(Hz)
Heredite --- ++
veya - +/- +/-
Kaynak Artmış
Santral Santral
Çeşitli
germe osilatör?
osilatör?
refleksi
Diğer Anksiyete
Periferik
Nedenler
Alkol
nöropati
Tirotoksikoz
Torsiyon
İlaçlar
distonisi
Parkinson
PARKİNSONYEN
TREMOR
Parkinson hastalığı ve diğer parkinsoniyen
durumlarda gözlenen tremor, özellikle istirahat ve bazen postural
pozisyonlarda ortaya çıkar. Tremor sıklıkla para sayma hareketi şeklindedir.
Parkinsoniyen istirahat tremoru istemli hareket ile inhibe edilir. Kinetik
tremor yoktur. Tremor, elleri, çeneyi, dudakları, bacakları ve gövdeyi
etkileyebilir. Tremor genellikle vücudun bir tarafında başlar. Başlangıçta
intermittan olabilir, emosyonlar ve stres ile dramatik olarak kötüleşebilir.
Yürüme sıklıkla el tremorunu kötüleştirir.
Tremorun farmakolojik ajanlara cevabı
değişkendir. Bazı hastalarda tremorda belirgin düzelme, bazılarında minimal
azalma gözlenir. L-Dopa parkinsoniyen tremorun kontrolünde en etkili ilaçtır
(40). Triheksifenidil gibi antikolinerjik ilaçlar bazı hastalarda tremoru
belirgin derecede azaltabilir fakat bu ilaçlar genellikle bradikinezi için
faydalı değildir. Propranolol gibi Beta-adrenerjik blokerler tremorun istirahat
ve postural komponentlerini bazı hastalarda azaltabilir (15, 33).
Parkinsonlu hastaların %50-60’ında tremor
vardır ve hastaların %75-80’inin hastalık manifestasyonu tremordur. Rajput ve
arkadaşlarının hipotezlerine göre parkinsonu olan tüm hastalarda istirahat
tremoru, hastalığın seyri boyunca herhangi bir zamanda ortaya çıkacaktır (53).
Parkinsoniyen tremorun gerçek anatomik
lokalizasyonu tam olarak belli değildir. Nigrostriatal dopaminerjik sistemin
hasarı esastır (1). Tremorun tedavisinde stereotaksik talamotominin etkisi göz
önüne alındığında parkinsoniyen istirahat tremorunun osilatörü olarak talamusun
ventral intermediat nükleusu düşünülmüştür. Nigrostriatal dopaminerjik liflerin
kaybı, kortiko-striato-talamo-kortikal halkanın fonksiyonunu bozar ve ventral
intermediat nükleusunun talamokortikal halkasında anormal ritmik hareketleri
oluşturur (11).
Elektrofizyolojik analizinde tremorun
sıklığı 3-7 Hz’dir ve antagonist kaslarda alternan aktivite gözlenir
(3).
WILSON
HASTALIĞINDA TREMOR
Tremor, Wilson hastalığının tek manifestasyonu olabilir.
Buna rağmen diğer hareket bozuklukları ve psikiyatrik bozukluklar sıklıkla
gözlenir. Postürde ve kinetik harekette aksiyon tremoru vardır.
Elektrofizyolojik analizinde antagonist kaslarda 3-5 Hz. Alternan aktivite
gözlenir (3, 20).
SEREBELLAR
TREMOR
Serebellum veya serebellar çıkış yollarının
lezyonları da tremora neden olur (17, 22). Serebellar postüral tremor,
ekstremitelerde genellikle hafif ve düzensizdir (16). Baş ve gövdenin düzensiz
tremorları (titübasyon) sıktır. Serebellar kinetik tremor, hedefe ulaşma
sırasında kötüleşir (intansiyon tremoru). Bu tremorların anatomik
lokalizasyonları genellikle mümkündür. Baş ve gövdenin tremorunda orta hat
serebellar yapılar tutulmuştur. Serebellar nükleus lezyonları ise ipsilateral el
tremoru ile birliktedir. Benzer klinik görüntüler serebellar çıkış yollarının
hasarı ile görülebilir.
Serebellar sistemi etkileyen herhangi bir
hastalık (demiyelinizan hastalıklar, infarktlar, tümörler, dejeneratif
hastalıklar, infeksiyonlar..) tremoru ortaya çıkarabilir. Serebellar tremor ve
diğer serebellar semptomların tedavisi güç ve genellikle etkisizdir (41, 46).
Postüral serebellar tremor, hafif ve ciddi
olarak iki gruba ayrılmıştır (20). Daha karakteristik olan ciddi postüral
serebellar tremor, Rubral tremor olarak adlandırılır. Proksimal kasları daha
fazla etkiler. Uzun süreli postür ile amplitüdü artar, hedefe yönelik
hareket ile devam eder ve kötüleşir. Serebellotalamik lifler ve
nigrostriatal dopaminerjik liflerin lezyonuna bağlı olduğu düşünülmektedir.
Rubral tremor genellikle infarkt, multiple skleroz, tümör gibi fokal nörolojik
hastalıklar nedeniyle ortaya çıkar (43). Elektrofizyolojik analizinde 2.5-4
Hz sıklığında görülen tremor boşalımlarının süresi 125-250 msn’dir.
Antagonist kaslarda alternan aktivite vardır. Daha az bilinen hafif
postural serebellar tremorda tremor geçici ve daha hızlı olup (10 Hz.
veya daha hızlı) distal hakimiyet gösterir (3).
Postüral tremor olmaksızın gözlenen
serebellar intansiyonel tremorda hareketin hedefi boyunca ritmik
osilasyonlar gözlenir. Elektrofizyolojik analizinde antagonist kaslarda
alternan aktivite vardır (3).
NÖROPATİK
TREMOR
Konjenital ve edinsel periferik nöropatilerde nadiren
postüral tremor görülebilir. Fizyopatolojisi bilinmemektedir (55).
Fizyolojik analizinde antagonist kaslarda 5-8 Hz’lik senkron ve alternan
aktivitenin karışımı gözlenir (3).
HAREKETE ÖZEL
TREMOR (TASK SPESİFİK TREMOR)
(PRİMER YAZICI
TREMORU)
Yazı yazma sırasında ortaya çıkan
tremor primer yazıcı tremoru olarak adlandırılır (8, 31, 54). Maharet gerektiren
diğer hareketlerde görülmez. Postürde veya hedefe yönelik hareketlerde
genellikle oluşmaz. Bu durum sıklıkla ET ile karıştırılır. Propranolol, primidon
ve antikolinerjik ilaçlara değişik yanıtlar verebilir (3). Elektrofizyolojik
analizinde antagonist kaslarda alternan aktivite vardır. Sıklığı 5-6 Hz’dir
(53).
POSTTRAVMATİK TREMOR
Tremor santral ve periferik sinir sistemi
travmaları sonucu ortaya çıkabilir (5, 27). Bazı vakalarda relatif olarak hafif
kafa travması tanımlansa da çoğu hastanın anamnezinde değişik sürelerde koma
tespit edilmiştir. Sıklıkla radyolojik incelemelerde lezyon görülmez.
Posttravmatik tremor kafa travmasından haftalar veya aylar sonra başlayabilir.
Propranolol, valproik asit, primidon ve klonazepam bazı hastalarda etkilidir.
Dirençli vakalarda talamotomi düşünülebilir. Periferik travmalardan günler veya
aylar sonra 2-8 Hz’lik tremor ortaya çıkabilir (43).
PSİKOJENİK
TREMOR
Gowers 1888’de histeride tremorun çok yaygın olduğunu
bildirmiştir. Klinik faktörler tanıyı koymada faydalıdır.
Psikojenik
tremorun klinik görünümleri
Ani başlangıç
Statik seyir
Spontan remisyonlar
Sınıflandırılamayan tremorlar (kompleks tremorlar)
Klinikle uyumsuzluk
Değişen tremor örnekleri
Antitremor ilaçlara cevapsızlık
Dikkat ile tremorun artışı
Dikkatin değiştirilmesi ile tremorun azalması
Plaseboya cevap
Diğer nörolojik bulguların olmayışı
Psikojenik tremor istirahat, postüral ve kinetik
komponentlerin karışımıdır. Tremor kliniği ve elektrofizyolojik inceleme bu
durumun tanısını koymada sınırlıdır. Altında yatan psikiyatrik durumun tedavisi
tremoru geçirebilir. Sıklıkla bu tür tremorun prognozu zayıftır (43).
Elektrofizyolojik analizinde en sık antagonist kaslarda alternan aktivite ile
giden aksiyon tremoru kaydedilir, amplitüdü değişkendir (3).
Parkinson
hastalığı ve Esansiyel tremor farkları
Özellikleri Parkinson
hastalığı Esansiyel tremor
Aile hikayesi Genellikle (-)
%50 (+)
Alkol Postural tremoru
azaltır Belirgin azaltır
Başlangıç yaşı Orta yaş
üzeri Her yaş
Tremor tipi İstirahat ve postüral
Postüral, kinetik ve
nadiren istirahat
Lokalizasyon Eller,
bacaklar Eller, baş, ses
Hastalık seyri Progresif
Yavaş progresif
uzun
süre statik
Bradikinezi
Var Yok
Rijdite Var
Yok
Postür
Var Yok
Tedavi
L-Dopa
Etkili Etkisiz
Propranolol
Etkili Etkili
TREMORDA
ELEKTROFİZYOLOJİK BULGULAR
Tremor Sıklık
Tip Antagonist kontraksiyon
Fizyolojik 8-12 Hz
Aksiyon Senkron
Esansiyel 4-11 Hz
Aksiyon Senkron bazen alternan
Parkinson 3-7 Hz
İstirahat Alternan
Wilson 3-5 Hz
Aksiyon Alternan
Rubral 2,5-4 Hz
Mikst Alternan
Primer Yazıcı 5-6 Hz
Aksiyon Alternan
Nöropatik 6-8 Hz
Aksiyon Senkron ve alternan
Psikojenik
Değişken Aksiyon Alternan
KAYNAKLAR
- Agid Y. Dopamine, tremor and Parkinson’s disease.
Lancet 1992, 340:125.
- American Academy of Norology. Assesment: The clinical
usefullness of botulinum toxin-A in treating neurologic disorders. 1990,
40:1332-1368.
- Aminoff MJ. Electrodiagnosis in Clinicall neurology.
Churchill Livingstone. New York, Edinburgh, London, Melbourne, Tokyo. 1980,
p.403-408.
- Andrew J. Surgical treatment of tremor. In Findley LJ,
Capildeo R. Eds. Movement disorders: Tremor, London, Macmillan, 1984. p.339.
- Biary N. Cleeves L, Findley L, et al. Post-traumatic
tremor. Neurology 1989, 39:103.
- Busenbark K, Pahwa R, Hubble JH, et al. Methazolamide
in the treatment of essential tremor. Neurology 1993, 43:1045-1047.
- Cleeves L, Findley LJ, Koller W. Lack of association
between essential tremor and Parkinson’s dissease. Ann Neurol 1998. 24:23.
- Cohen LG, Hallet M. Sudarsky L. A single family with
writer’s cramp, essential tremor and primary writting tremor. Mov Disord
1987, 2:209.
- Colebatch JB, Findley LJ, Frackowiak RS, et al.
Preliminary report: Activation of the cerebellum in essential tremor. Lancet
1990, 336:1330.
- Critchley M. Observations on essential (heredofamilial)
tremor. Brain 1939, 72:113
- Elble RJ, Koller WC. Tremor, Baltimore, Jhons Hopkins,
1990.
- Elble RJ. Physiologic and essential tremor. Neurology
1986, 36:225.
- Findley LJ, Cleeves L, Calzetti S. Primidone in
essential tremor of the hands and head: a double-blind controlled clinical
study. J Neurol Neurosurg Psychiatry 1985, 481:911.
- Findley LJ, Gresty MA. Head, facial, andnvoice tremor.
In Jankovic J, Tolosa E, eds. Facial Dyskinesias. New York. Raven Pres,
1988, P.239.
- Foster N, Newman RP, Lewitt PA, et al. Periferal beta
adrenergic blockage treatment of parkinsonian tremor. Ann Neurol 1984,
16:505
- Gilman S. Bloedel JR, Lechtenberg R. Disorders of the
cerebellum, Philadelphia, FA Davis, 1981.
- Gresty MA, Findley LJ. Definition, analysis and
genesis of tremor. In Findley LJ, Capildeo R, eds. Movement disorders:
Tremor. London. Macmillan 1984, p.15.
- Hachinski VC, Thomsen IV, Buch NH, The nature of
primary vocal tremor. Can J Neurol Sci 1975, 2:195.
- Hallet M, Marsden CD. Physiology and pathophysiology
of the ballistic movement patern: In Desmedt JE. Progress in clinical
Neurophysiology. 1981, vol. 9, p.331.
- Hallet M. Differential diagnosis of tremor. Elsevier
Amsterdam 1987, vol 5(49), p.583.
- Heilman KM. Orthostatic tremor. Arch neurol 1984,
4:880.
- Holmes G. The symptoms of acute cerebellar injuries
due to gunshot injuries. Brain 1917,40:461.
- Hubble JP, Busenbark KL, Koller WC. Essential tremor.
Clin Neuropharmacol 1989, 12:453.
- Huber SJ, Paulson GW. Efficacy of alprazolam for
essential tremor. Neurology 1986. 38:241.
- Jankoviç J. Fahn S. Physiologic and pathologic tremors.
Ann intern Med 1980. 93:460.
- Jankovic J. Schwartz K. Botulinum toxin treatment of
tremors. Neurology 1991, 41:1185
- Jankovic J. Van der Linden C. Dystonia and tremor
induced by peripheral trauma: predisposing factors. J. Neurol Neurosurg
Psychiatry 1988. 51:1512.
- Jefferson D, Jenner P, Marsden CD. Beta-adrenoceptor
antagonists in essential tremor. J. Neurol Neurosurg Psychiatry 1979, 42:904
- Kane J, Rifkin A, Quitkin F. Et al. Ekstrapyramidal
side effects with lityum treatment. Am J Physchiatry 1978, 135:851.
- Karas BJ, Wilder BJ, Hammond EJ, et al. Treatment of
valproat tremors. Neurology 1983, 33:1380.
- Kiavans HL. Glantz R. Taner CM. et al. Primary writing
tremor, a selectiveaction tremor. Neurology 1982. 32:203.
- Koller WC. Glatt S. Briary N et al. Essential tremor
variants effect of treatment. Clin Neuropharmacol 1987. 10:342.
- Koller WC. Herbster G. Adjuvant therapy of
parkinsonian tremor arch Neurol 1987. 44:921.
- Koller WC. Musa M. Amitriptyline-induced abnormal
movements. Neurology 1988. 35:1086.
- Koller WC. Royse V. Efficacy of primidone in essential
tremor. Neurology 1986, 36:121.
- Koller WC. O’Hara R. Donus W. Et al. Tremor in chronic
alcoholism. Neurology 1985, 35:1660.
- Koller WC. Alcoholism in essential tremor. Neurology
1983, 33:1074.
- Koller WC. Dose-response relationship of propranolol
in essential tremor. Arch Neurol 1986, 36:42.
- Koller WC. Long-acting propranolol in essential
tremor. Neurology 1985, 36:106
- Koller WC. Pharmacologic treatment of parkinsonian
tremor. Arch Neurol 1986, 43:126.
- Koller WC. Pharmacologic trialsin the treatment of
cerebellar tremor. Arch Neurol 1984, 41:280.
- Koller WC. The diagnosis and treatment of tremors. In
Jankovic J. Ed. Neurol Clin 1984, 499.
- Kurlan R. Koller WC. Treatment of movement disorders.
JB Lippincott Company. Philadelphia. 1995, p.407-427.
- Larsen TA. Calne DB. Essential tremor. Clin
Neuropharmacol 1983, 6:185.
- Larsson T. Sjorgen T. Essential tremor. A clinical and
genetic population study. Acta Psychiatr Neurol Scand 1960.36 (suppl 144):1.
- Legg NT. Treatment of cerebellar tremor. In Findley LJ,
Capildeo R, eds. Movement Disorders: Tremor. London, Macmillan, 1984. p.377.
- Lou JS. Jankovic J. Essential tremor: clinical
correlates in 350 patients. Neurology 1991, 41:234
- Marshall J. Tremor. In Vinken PJ. Bruyn GW. Eds.
Handbook of Clinical Neurology, vol 6. Amsterdam, North-Holland, 1968,
p.809.
- Muenter MD. Daube JR. Caviness JN. et al. Treatment of
essential tremor with methazolamide. Proceedings of the mayo clinic 1991,
66:991.
- Narabayashi H. Stereotactic Vim thalamotomy for
treatment of tremor. Eur Neurol 1989, 29 (suppl 1): 29.
- O’Brien MD, Upton AR, Toseland PA. Benign familial
tremor treated with primidone. BMJ 1981, 282:178.
- Peiber MP, Polliak P, Passingham R, et al. Thalamic
stimulation and treatment of parkinsonian tremor. Brain 1993, 116:267.
- Rajput AH, Rozdilsky B, Ang L. Occurence of resting
tremor in Parkinson’s disease. Neurology 1991, 41:1298.
- Roserbaum F, Jankovic J. Focal task-specific tremor
and dystonia: Categorization of occupational movement disorders. Neurology
1988, 38:522.
- Said G. Bathien N. Cesaro P. Peripheral neuropathies
and tremor. Neurology 1982, 32:480.
- Sevitt J. The effect of adrenergic beta-receptor
blocking drugs on tremor. Practitioner 1971, 207:677.
- Shahani BT, Young RR. Physiological and
pharmacological aids in the differential diagnosis of tremor. J Neurol
Neurosurg psychiatry 1976, 39:772.
- Winkler GF, Young RR. Efficacy of chronic propranolol
therapy in action tremors of the familial, senile or essential varieties. N
Engl J Med 1974, 290:984.