13 Ocak 2017 Cuma

İSG Uzmanlığı Hazırlık Soruları

1.Aşağıdakilerden hangisi işçiler için göz önünde bulundurularak, sağlık gözetimine tabi tutulacakları hususlar hakkında doğru bir bilgi değildir?

a. Çalışanlardan birinde kanserojen veya mutajen maddelere maruziyet nedeniyle oluştuğu şüphesi bulunan bir sağlık sorunu görüldüğünde, aynı şekilde maruz kalan diğer kişiler de sağlık gözetiminden geçirileceklerdir. Bu durumda, maruziyet riskini belirlemek üzere yeniden risk değerlendirmesi yapılacaktır. 
b. Çalışanların sağlık gözetimi ile ilgili kişisel sağlık kayıt sistemi bulunacaktır. İşyeri hekimi her çalışan için, alınması gerekli koruyucu önlemler konusunda önerilerde bulunacaktır. 
c. Sağlık gözetimi, maruziyet başlamadan önce yapılacak ve daha sonra da düzenli aralıklarla sürdürülecektir. İşyerinde kişisel ve mesleki hijyen önlemlerinin derhal alınabilmesi mümkün olacak şekilde gerekli düzenleme yapılacaktır. 
d. Çalışanın kendisi veya işveren, sağlık gözetimi sonuçlarının yeniden değerlendirilmesini isteyemez. Çalışanlar, kendilerine ait sağlık gözetimi sonuçlarına ait bilgileri alma hakkına sahip değildir. 

2.Aşağıdakilerden hangisi kanserojen ve mutajen maddelerle ilgili hijyen ve kişisel korunmaya ilişkin doğru bir bilgi değildir?

a. Koruyucu araç ve gereçler özel yerlerde ve uygun şartlarda saklanacaktır. Bu araçlar kullanılmadan önce ve her kullanımdan sonra kontrol edilecek ve temizlenecektir. Arızalı olanlar tamir edilecek veya değiştirilecektir. 
b. Çalışanlara, işe özel koruyucu giyim eşyası verilecek ve kendi elbiseleri ile koruyucu giyim eşyalarının ayrı yerlerde saklanması için iki ayrı elbise dolabı verilecektir. 
c. Bu önlemler çalışanlara bir miktar maddi yük getirecektir. 
d. Kanserojen ve mutajen maddelerle kirlenme olasılığı bulunan yerlerde çalışanların sigara içmeleri, yemeleri ve içmeleri önlenecektir. 

3.Aşağıdakilerden hangisi özellikle deri yoluyla maruziyete neden olabilecek maddelerdendir? 

a. Benzen 
b. Vinilklorür Monomeri 
c. Sert ağaç tozları 
d. Kömür tozları 

4.Kanserojen ve mutajen maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenlik önlemleri hakkında yönetmelik'te madde-17 kayıtların saklanması ile ilgilidir. Buna göre, bu Yönetmeliğin 14 üncü maddesinin (c) bendinde ve 16 ncı maddesinin (d) bendinde belirtilen kayıtlar, maruziyetin sona ermesinden sonra en az kaç yıl süre ile saklanacaktır?

a. 40 
b. 50 
c. 25 
d. 10 

5.Aşağıdakilerden hangisi İşveren için, kanserojen veya mutajen maddelerin kullanıldığı işlerde alınacak önlemlerden değildir?

a. İşyerinde kullanılacak kanserojen veya mutajen madde miktarı belirlenecek ve yapılan iş için gereken miktardan fazla madde bulunması önlenecektir. 
b. Atıkların işçiler tarafından güvenli bir şekilde toplanması, depolanması ve uzaklaştırılıp zararsız hale getirilmesinde açıkça ve görünür şekilde etiketlenmiş, sızdırmaz kapalı kaplar kullanılacaktır. 
c. Kanserojen veya mutajen maddelerin güvenli şekilde depolanması, taşınması veya işlem görmesi için bu maddeler açıkça ve görünür şekilde etiketlenmiş, sızdırmaz kapalı kaplarda bulundurulacaktır. 
d. Mutajen maddelere maruz kalan veya kalabilecek işçilerin sayısı artırılacaktır. 

6.Aşağıdakilerden hangisi çalışanların kanserojen ve mutajen maddelere yüksek düzeyde maruziyetine neden olabilecek beklenmedik bir olayda veya kaza halinde yapılacaklardan değildir?

a. Yüksek düzeydeki maruziyet nedeni ortadan kalkıp, durum normale dönünceye kadar etkilenmiş alana, sadece onarım ve diğer zorunlu işleri yapacak kişilerin girmesine izin verilecektir. 
b. İşveren, çalışanlarına durum hakkında kesinlikle bilgi vermemeli onları şüphelendirmemelidir. 
c. Koruyucu araç ve gereci bulunmayan işçilerin etkilenmiş alanda çalışmasına izin verilmeyecektir. 
d. Etkilenmiş alana girecek kişilerin koruyucu giyim eşyası ve solunum cihazı kullanmaları sağlanacaktır. Her bir işçi etkilenmiş alanda mümkün olduğunca kısa süreli çalıştırılacak ve bu durum süreklilik arz etmeyecektir.

7.Aşağıdakilerden hangisi işverenlerin kanserojen ve mutajen maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenlik önlemleri ile ilgili kullanımın azaltılmasına yönelik yükümlü oldukları hususlardan değildir? 

a. İşveren, kanserojen veya mutajen maddelerin değiştirilmesi konusunda yapılan araştırma sonuçlarını, istenmesi halinde Bakanlığa vermek zorundadır. 
b. Kanserojen veya mutajen madde veya karışımların veya bu maddelerin kullanıldığı prosesin değiştirilmesinin teknik olarak mümkün olmadığı hallerde, bu maddelerin üretiminde ve kullanılmasında teknik imkanlara göre açık sistemler kullanılacaktır. 
c. İşveren, teknik olarak mümkün olduğu hallerde, işçilerin sağlığı ve güvenliği açısından kullanım koşullarında tehlikesiz veya daha az tehlikeli madde, karışım veya proses kullanarak işyerindeki kanserojen veya mutajen maddelerin kullanımını azaltacaktır. 
d. Kanserojen veya mutajen maddelerin çalışma ortamına yayılmasını önlemek veya en aza indirmek için proses tasarımı uygun şekilde yapılacak ve gerekli mühendislik kontrol önlemleri alınacaktır. 

8.İşveren, işçilerin ve/veya temsilcilerinin yeterli ve uygun eğitim almalarını sağlayacak, işçilere özellikle, kanserojen ve mutajen maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenlik önlemleri ile ilgili gerekli bilgi ve talimatı verecektir. Buna göre aşağıdakilerden hangisi bu bilgi ve talimatlardan değildir?

a. Maruziyeti önlenmek için alınması gerekli önlemler 
b. Hijyen kuralları 
c. kanserojen ve mutajen madde içeren açık tesis veya kapların tehlike teşkil etmediği 
d. Kazaların önlenmesi ve kaza halinde kurtarma çalışmaları da dahil yapılması gereken işler 

9.Mutajen madde aşağıdakilerden hangisini ifade eder?

a. Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kalıtımsal genetik hasarlara yol açabilen veya bu etkinin oluşumunu hızlandıran maddeleri 
b. Kronik rahatsızlığa neden olabilecek mikroorganizmalar için üretilmiş antijenleri 
c. Kanserojen ve mutajen maddenin, işçinin solunum bölgesinde bulunan havadaki, Ek-III’de belirlenen referans zaman aralığındaki, zaman ağırlıklı ortalama konsantrasyonunu 
d. Solunduğunda, ağız yoluyla alındığında, deriye nüfuz ettiğinde kanser oluşumuna neden olan veya kanser oluşumunu hızlandıran maddeleri 

10.Kanserojen ve mutajen maddelerle çalışmalarda sağlık ve güvenlik önlemleri hakkında yönetmelikle 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu kapsamına giren hükümlere ilişkin aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a. Bu Yönetmelikte belirtilen daha sıkı ve özel önlemler saklı kalmak kaydı ile, bu Yönetmelik kapsamına giren işyerlerinde, İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetmeliği hükümleri de uygulanır. 
b. Asbest ile çalışmalarda, Asbestle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmelikte belirtilen hükümlerle birlikte bu Yönetmeliğin daha iyi koruma öngören hükümleri de uygulanır. 
c. Çalışanların kanserojen ve mutajen maddelere maruz kalma riski bulunan işlerin yapıldığı işyerlerinde bu Yönetmelik hükümleri uygulanır. 
d. Radyasyona maruziyetin söz konusu olduğu çalışmalarda uygulanır. 

11.Aşağıdakilerden hangisi bir olayın kaza olarak nitelendirilebilmesi için, düşük derecelerine sahip olması beklenenler arasında yer almaz?

a. Kasıt (kazaya sebep vermeye eğilimi) 
b. Kaçınılabilirlilik 
c. Kesinlik 
d. Beklenilirlilik 

12.Aşağıdakilerden hangisi kaza sebeplerini açıklamak için geliştirilen en genel teorilerden değildir?

a. Domino Teorisi 
b. İnsan Faktörleri Teorisi 
c. Sistem Teorisi 
d. Permütasyon Teorisi 

13.Aşağıdakilerden hangisi kazanın cinsine göre kazalardandır?

a. Ön kol, el bileği, el içi, parmak yaralanmaları 
b. Yaralanma ile sonuçlanan kazalar 
c. Ölüm ile sonuçlanan kazalar 
d. Ezilme ve sıkışma 

14.Aşağıdakilerden hangisi ülkemiz araştırmacılarından Aslanoğlu'nun kazaya neden olan faktörleri “3 E Kuralı” ile açıkladığı faktörlerden değildir?

a. Etki faktörü (Effect) 
b. Araç faktörü (Engineering) 
c. Çevre faktörü (Environment) 
d. Eğitim ve insan faktörü (Education) 

15.Aşağıdakilerden hangisi yaralanmanın ağırlığına göre kazalardan değildir?

a. Sürekli iş görmezliğe neden olan kazalar 
b. Yaralanma ile sonuçlanan kazalar 
c. Bir günden fazla işten uzaklaşmaya neden olacak tedavi gerektirmeyen kazalar 
d. Ruhsal ve sinirsel tahribat yapan kazalar 

16."......kaza sonunda alınması gereken istirahat (tedavi) süresi ile ölçülür" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. Kaza Sıklık Hızı/Oranı
b. İş Güvenliği Aktivite Oranı
c. Kaza Ağırlık Hızı/Oranı
d. Genel Kazalanma Oranı
17.Aşağıdakilerden hangisi kaza soruşturmasına nasıl yaklaşılacağına karar vermek için dikkate alınan faktörlerden değildir?

a. Kazanın ciddiyeti 
b. Sağlık ve güvenlik için şirketin taahhütleri 
c. Şirketin büyüklüğü 
d. Ulusal konjonktürdeki durumlar 

18.Simonds'a göre "Lokal olarak sağlanan ilkyardım, $100’dan az mülk ziyanı ya da sekiz saatten az olmak üzere toplam mesai saati üstünden kayıplara neden olan kazalar" hangi grupta incelenir?

a. Dördüncü Grup 
b. Birinci Grup 
c. Üçüncü Grup 
d. İkinci Grup 

19.İş kazasını oluşturan faktörler hakkındaki literatürdeki yaklaşımlar kategorilere ayrılırsa, genel başlıklar halinde kaç sınıfta incelenebilir?

a. 4 
b. 6 
c. 5 
d. 3 

20."5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 27. maddesine göre; işveren, iş kazasını, o yer yetkili zabıtasına ...... ve Sosyal Sigortalar Kurumu’na da en geç kazadan sonraki ....... içinde yazı ile bildirmekle yükümlüdür" cümlesinde boş bırakılan yerlere aşağıdakilerden hangisinin gelmesi uygundur?

a. beş gün - on gün 
b. derhal - iki gün 
c. iki gün - beş gün 
d. üç gün - bir hafta 

21.11.7.1947 tarihli ve 81 sayılı Sanayi ve Ticarette İş Denetimi Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesinin 10. maddesi aşağıdakilerden hangisinden bahsetmektedir?

a. Yetkili makamın ihtiyaca göre donatılmış yerel bürolar ve ulaşım olanağı olmayan durumlarda, görevlerini yapabilmeleri için taşıt kolaylıkları sağlanması ile yolculuk ve diğer giderlerinin kendilerine ödenmesi yükümlülüğü getirilmiştir. 
b. Sözleşmenin geçerli olduğu ülkelerde sanayi işyerleri için bir denetim sisteminin oluşturulması istenmektedir. 
c. Denetim elemanlarının kamu görevlilerinden oluşması istenmiştir. 
d. Müfettiş sayısının, müfettişlik görevlerini etkin olarak gerçekleştirecek düzeyde ve denetlenecek işyerlerinin sayı ve özellikleri, işçi sayısı, denetim mevzuatın genişliği ve müfettişin kullanımına sunulan olanaklar dikkate alınarak belirlenmesi öngörülmektedir. 

22.Aşağıdakilerden hangisi gerek iş kanunu ve gerekse de İSG mevzuatı gereğince işyerlerinde yapılacak olan Resmi Denetimler sırasında liste halinde istenen dökümanlardan değildir?

a. Ecza Dolaplarının İçerisinde Bulunan Malzemeleri Belirten Liste 
b. Personelin Özgeçmişi 
c. Sağlık Birimi Yıllık Çalışma Planı 
d. İşe Giriş Muayene Kayıtları 

23.İş denetiminin uluslararası dayanağını oluşturan, 11.7.1947 tarihli ve 81 sayılı Sanayi ve Ticarette İş Denetimi Uluslararası Çalışma Örgütü Sözleşmesi kaç maddeden oluşmaktadır?

a. 39 
b. 49 
c. 69 
d. 59 

24.Sosyal denetim açısından; işyerinde işin yürütümü yönünden çalışma hayatı ile ilgili tüm mevzuat hükümlerine uyulup uyulmadığı yönünden yapılan, işçi sağlığı ve iş güvenliği açısından ise; işçi sağlığı ve güvenliğine ilişkin mevzuat hükümlerinin uyulup uyulmadığının tespitine ilişkin yapılan denetimlere ne ad verilir?

a. Kontrol Teftişi 
b. İnceleme Teftişi 
c. Özel Teftiş 
d. Genel Teftiş 

25."İş teftiş kurulu başkanı en az ....... müfettişlik yapmış olanlar arasından atanır." cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. Beş yıl 
b. On yıl 
c. Onbeş yıl 
d. Yirmi yıl 

26.28/08/1979 tarihinde yayımlanan 16738 sayılı iş teftiş tüzüğüne göre Madde-21; müfettişlerin teftiş edemeyecekleri işyerlerinden bahseder. Buna göre aşağıdakilerden hangisi müfettişlerin teftiş edemeyecekleri işyerlerinden değildir?

a. Müfettişlerin ortağı bulundukları işyerleri 
b. Müfettişlerin eşlerine ait işyerleri 
c. Müfettişlerin herhangi bir ailevi hısımlarına ait olmayan veya ekonomik bağının olmadığı işyerleri 
d. Müfettişlerin üçüncü dereceye kadar (bu derece dahil) kan ve sıhri hısımlarına ait işyerleri 

27.İş yeri hekimleri için olan mevzuata göre, işyeri hekimleri öncelikle aşağıdakilerden hangisinin kontrolünü yapmaktan sorumludur?

a. İşe giriş muayeneleri 
b. Servis araçlarının kontrolü 
c. Kişisel koruyucu malzeme sarfiyatı 
d. İçme suyu kimyasal kontrolleri 

28.Periyodik sağlık kontrolleri hangi mevzuata göre yapılmalıdır?

a. TS 266/Gıda Maddeleri Tüzüğü Madde 425/İçilebilir Nitelikteki Suların İstihsali, Ambalajlanması, Satışı ve Denetlenmesi Hakkında Yönetmelik Madde-35 
b. İSİG Tüzüğü Madde 22 
c. Sağlık kontrollerinin birimlere göre dağılımı tablosunda belirtildiği gibi... 
d. İSİG Tüzüğü Madde 529 

29.Ortam gürültüsünün ölçümü (maruz kalmalar),aşağıdaki mevzuatlardan hangisine göre kontrol edilmez?

a. Gürültü Yönetmeliği (Madde 5) 
b. İSİG Tüzüğü Madde 22 
c. İSİG Tüzüğü Madde 131 
d. Gürültü Kontrol Yönetmeliği (Tablo2) 

30.Kaç tür denetim vardır?

a.5
b.6
c.3
d. 4

31."İş yerinde herhangi bir soruna yönelik, hazırlanacak eylem planı güvenlik önlemleri açısından en az ....., kontroller için en az ....., eğitim için en az ..... ve uyarı-ikaz için en az ..... gibi oranlar dahilinde bir kompozisyonda gerçekleştirilmelidir." cümlesinde boşluklara gelecek uygun değerler, aşağıdakilerden hangisinde sırasıyla verilmiştir?

a. %30, %30, %30, %10 
b. %25, %25, %25, %25 
c. %30, %30, %20, %20 
d. %40, %30, %20, %10 

32.Aşağıdaki şartlardan hangisi, kendinden hareketli iş ekipmanı hareket halinde iken kişiler için risk oluşturuyorsa geçerli değildir?

a. Ekipmanda yetkisiz kişilerce çalıştırılmasını önleyecek donanım bulunacaktır 
b. Aynı anda hareket eden birden fazla elemanı bulunan iş ekipmanında bu elemanların çarpışmasının etkilerini en aza indirecek önlemler alınacaktır 
c. Uzaktan kumandalı iş ekipmanı, kontrol sınırlarının dışına çıkması halinde manuel olarak duracak şekilde olacaktır 
d. Uzaktan kumandalı iş ekipmanı, normal şartlarda çarpma ve ezilme tehlikelerine karşı korunaklı olacak, bunun sağlanamadığı hallerde diğer uygun araçlarla çarpma riski kontrol altına alınacaktır 

33.İş ekipmanlarında bulunacak asgari genel gereklerle ilgili aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a. İş ekipmanında bulunan ve güvenliği etkileyen kumanda cihazları açıkça görülebilir ve tanınabilir özellikte olacak ve gerektiğinde uygun şekilde işaretlenecektir 
b. İş ekipmanının yüksek veya çok düşük sıcaklıktaki parçaları, işçilerin teması veya yaklaşması riskine karşı korunacaktır 
c. İş ekipmanına ait ikaz donanımları yalnızca yetkili uzmanlar tarafından kolay algılanır ve anlaşılır olacaktır 
d. Bütün iş ekipmanı, işçilerin doğrudan veya dolaylı olarak elektrikle temas riskinden korunmasına uygun olacaktır 

34.İş kazasının oluşmasında iki temel unsur aşağıdakilerden hangisidir?

a. Riskli durum ve riskli hareket 
b. Tehlikeli durum ve tehlikeli hareket 
c. Kuralsızlık 
d. Dikkatsizlik 

35.Aşağıdakilerden hangisi işçileri kaldırma veya taşımada kullanılan iş ekipmanlarında alınacak önlemler arasında yer almaz?

a. Kabin içinin dış ortamla bağlantısı önlenecek 
b. Taşıma kabininin düşme riski uygun araçlarla önlenecek 
c. Herhangi bir olay neticesinde kabin içinde mahsur kalan işçilerin tehlikeye maruz kalmaması ve kurtarılması sağlanacak 
d. Kullanıcının kendisinin kabinden düşme riski önlenecek 

36.Aşağıdakilerden hangisi halat kullanılarak yapılan çalışmalar için geçerli değildir?

a. Halat kullanılarak yapılan çalışmalarda mutlaka bir kancalı halat bulundurulmalı 
b. Acil durumda işçinin kurtarılma planı yapılmalıdır 
c. işçilere paraşütçü tip emniyet kemeri verilmeli 
d. Güvenli iniş ve çıkış araçları düşmeyi önleyecek kendinden kilitlenen sisteme sahip olmalıdır 

37.Aşağıdakilerden hangisi iş ekipmanının kontrolü için geçerli değildir?

a. İlgili kontrollerin kayıt altına alınması ve belgelendirilmesi usul ve esasları TMMOB tarafından belirtilen doğrultuda yapılmalıdır 
b. Ekipmanların uzun süre kullanılmaması ve arıza durumunda, sağlık ve güvenlik koşullarının korunması amacıyla gerekli bakımları yapılmalıdır 
c. İş ekipmanının kurulma şartlarına uygun kurulması sağlanacak, uzman kişiler tarafından ilk çalıştırması yapılacak ve doğru kurulup, çalıştığı belgelenmelidir 
d. Uzman kişilerce periyodik bakımları yapılmalıdır 

38.Aşağıdakilerden hangisi yüksekte yapılan geçici işler için geçerli değildir?

a. iş ekipmanları kullanılmasında kullanılan platformların ergonomik koşullarda yapılması sağlanmadığı durumda ise kişisel korumaya önem verilmelidir 
b. Düşüşleri engelleyecek koruyucular kullanılmalıdır 
c. iş ekipmanları kullanılmasında kullanılan platformların ergonomik koşullarda yapılması sağlanmalı 
d. Platformlar, katlar, ara geçitler düşme riskine göre düzenlenmelidir 

39.Her makine için bulundurulması gereken işletme talimatlarının içerdiği bilgiler için aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?

a. Makinanın onarımı ile ilgili teknik resimler ve diyagramlar hariç güvenlikle ilgili olan faydalı talimatları ihtiva etmelidir 
b. Bütün makinalar, servise alındıklarında, orijinal dilindeki bir talimat veya bu talimatın makinanın kullanılacağı ülkenin dili veya dillerindeki bir tercümesi ile verilmelidir 
c. Makinayı tarif eden herhangi bir doküman, güvenlik bakımından, talimatlarla ters düşmemelidir 
d. Gerekli durumlarda talimat, titreşim ve gürültüyü azaltmak için gereken tesisat ve montajla ilgili kuralları sağlamalıdır 

40.Aşağıdakilerden hangisi Bakanlık tarafından, makinaların ve emniyet parçalarının piyasaya arzı veya dağıtımı aşamasında veya makine veya emniyet parçaları piyasada iken, bu Yönetmelik hükümlerine uygun olarak üretilip üretilmediğinin ve güvenli olup olmadığının denetlenmesi veya denetlettirilmesini, ifade eder?

a. Uyumlaştırılmış Ulusal Standart 
b. AT Tip İncelemesi Belgesi 
c. Piyasa Gözetimi ve Denetimi 
d. AT Uygunluk Beyanı 

41.Aşağıdakilerden hangisi inşaat işlerinde etkili bir iş sağlığı ve güvenliği yönetiminden beklenmez?

a. Çalışanların güvenlik konusunda bilinçlendirilmesi 
b. İş güvenliğinin sağlanması 
c. Çevre güvenliğinin sağlanması 
d. Yalnızca riskli çalışmaların risk düzeyi konusunda bilgilendirmesi 

42.Aşağıdakilerden hangisi inşaat işlerinde güvenlik planlarının içeriğinde olması gerekli olan bileşenlerden değildir?

a. Sağlık ve Güvenlik Politikası 
b. Kriz Tahminleri 
c. Disiplin Politikası ve Cezai Sorumluluklar 
d. Kaza İncelemesi 

43.Aşağıdakilerden hangisi İşveren tarafından görevlendirilen ve işveren adına projenin hazırlanmasından, uygulanmasından ve uygulamanın kontrolünden sorumlu gerçek veya tüzel kişiyi İfade eder?

a. Uygulama Koordinatörü 
b. Hazırlık Koordinatörü 
c. şantiye şefi 
d. Proje Sorumlusu 

44.İnşaat işlerinde iş sağlığı ve güvenliği uygulamaları sonucu aşağıdakilerden hangisi elde edilemez?

a. Kalite artar 
b. Maliyetler düşer 
c. Üretkenlik artar 
d. Müşteri taleplerine cevap verme süresi artar 

45.İnşaat işlerinde hangi durumda koordinatör atanmayabilir?

a. Yapı alanında iş sağlığı ve güvenliği risklerini içeren çalışmalar yapılmıyorsa koordinatör atanmayabilir 
b. Çalışanların iş verimine göre koordinatör atanmayabilir 
c. Altyapıya yönelik tüm planlama çalışmaları tamamlanmışsa koordinatör atanmayabilir 
d. Proje sorumlusu iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili gerekli tüm tedbirleri almışsa 

46.Aşağıdakilerden hangisi Acil tepkilerden yangın tepkisi kapsamında değildir?

a. Acil durum telefon numaraları görünür bir yere yapıştırılır 
b. Kendine özgü her iş mahallinde gerekli yangınla mücadele ekipmanları hazır bulundurulur 
c. Tüm işyerlerinde tüm çalışanlar yangın koruma işlemleri ve tepki mekanizması üzerine eğitilirler 
d. Yangın esnasında bulunulan mahal içerisinde yalnızca itfaiyenin gelmesi beklenir 

47.Aşağıdakilerden hangisi güvenlik uzmanlarının sorumluluk kapsamında değildir?

a. Güvenlik denetimleri 
b. Sağlık ve güvenlikle ilgili şirketin taahhüdünü tesis etmek ve yürütmek 
c. Eğitim 
d. Tehlike Analizi 

48.Aşağıdakilerden hangisi inşaat işlerinde güvenlik disiplini kapsamında, dört basamaklı sisteme göre yapılacak 3.ihlalin karşılığıdır?

a. Yazılı uyarı, ücretsiz bir gün uzaklaştırma 
b. Sözlü uyarı, dosyasına not etme 
c. Yazılı uyarı, dosyasına yada personel işlerine bir kopya 
d. Yazılı uyarı ve bir hafta uzaklaştırma yada yetki varsa işten çıkarma 

49.Aşağıdakilerden hangisi örnek inşaat güvenlik planının içeriğinde yer alması gereken bilgilerden dökümanlardan değildir?

a. İş Güvenliği Eğitimi 
b. Güvenlik ve Sağlık Politikası 
c. Güvenlik ve Sağlık Amacı 
d. Riskli çalışmalar 

50. Aşağıdakilerden hangisi İnşaat işlerinde, inşaat şirketlerinin sağlık ve güvenlik planlarında yer alabilecek hedef çeşitlerine örnek teşkil etmez?

a. Çalışanların güvenlik eğitimlerine katılma oranını %100’e çıkarma, 
b. İşçilerin tazminat taleplerinde %30 artma 
c. Yıl boyunca sıfır ölümcül kaza 
d. Eşya ve ekipman hasar masrafında %20 azalma 

51.Aşağıda belirtilen çalışma şekillerinden hangisini gerektiren işler, sırt ve bel incinmesi riski oluşturan işlerden değildir?

a. özellikle vücudun belden dönmesini gerektiren aşırı sık veya aşırı uzun süreli bedensel çalışmalar 
b. işlemin gerektirdiği, işçi tarafından değiştirilemeyen çalışma temposu 
c. Yetersiz ara ve dinlenme süresi 
d. Sık sık mola vermek 

52.Aşağıdakilerden hangisi bel ağrısının en yaygın nedeni olarak kabul edilmektedir?

a. Sırt ve bel kaslarının güçsüzlüğü 
b. Kondisyon yetmezliği 
c. Çok çalışmak 
d. Kas ve bağların aşırı gerilmesi 

53.Aşağıdakilerden hangisi elle taşımada dikkat edilmesi gereken hususlar arasında yer almaz?

a. Yükü önce aşağı bırakın, sonra istediğiniz pozisyona getirecek şekilde kaydırın 
b. Kaldırırken yavaş ve temkinli hareket ediniz, ani hareketlerden kaçınınız 
c. Ayakta iken belinizi sağa veya sola doğru rotasyon yaptırıp eğilerek yerden bir şey almayınız. 
d. Köşeler dönerken bedeninizi bükünüz 

54.Aşağıdakilerden hangisi işçiler için bireysel risk etmenleri arasında yer almaz?

a. Uygun olmayan giysi, ayakkabı veya diğer kişisel eşyalar kullanması 
b. Yeterli ve uygun bilgi ve eğitime sahip olmaması 
c. Yapılacak işi yürütmeye fiziki yapısının uygun olmaması 
d. Ortam havalandırmasının olmaması 

55.Aşağıdakilerden hangisi yükle ilgili risk faktörleri arasında yer almaz?

a. Yükün özellikleri 
b. İşin gerekleri 
c. Fiziksel güç gereksinimi 
d. Çalışanların işe uyumları 

56.Aşağıdakilerden hangisi bel ağrısının oluşumunu kolaylaştıran etkenlerden işle ilgili etkenler arasında yer almaz?

a. Sık olarak öne eğilme ve dönme hareketleri 
b. Tekrarlamalı hareketler 
c. İş baskısı 
d. Kötü duruş 


57.Aşağıdakilerden hangisi bel ve sırt incinmeleri için dikkat edilmesi gereken hususlar arasında yer almaz?
a. Ayakta çalışırken mümkün olduğunca yardımcı araç kullanın 
b. Yükü önce aşağı bırakın, sonra istediğiniz pozisyona getirecek şekilde kaydırın 
c. Yüksek iskemlelerde veya benzeri yüksek yerlerde oturmak bele binen yükü artırır. Bundan kaçınınız 
d. Otururken pozisyon değiştirmemeniz iyi olur 

58.Aşağıdakilerden hangisi doğru değildir?

a. Yüzüstü yatınız 
b. Yan veya sırtüstü pozisyonda yatarak uyuyunuz 
c. Sırtüstü dümdüz uzanmak da doğru değildir 
d. Sırtüstü yatarken yüksek yastık kullanmayınız 

59.Aşağıdakilerden hangisi elle taşıma kaidelerinden biri değildir?

a. Uygun kaldırma pozisyonuna hazırlanın 
b. Kaldırma işini planlayın 
c. Ayakların arasında mesafe bırakın 
d. Yükü gevşekçe kavrayın 

60.Aşağıdakilerden hangisi bel ağrısının oluşumunu kolaylaştıran etkenlerden kişisel etkenler arasında yer almaz?

a. Aşırı kilo 
b. Yetersiz amir ve arkadaş desteği 
c. Sigara içmek 
d. Sırt-bel kaslarının güçsüzlüğü 

61.1974 Sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünde madde 317 'ye göre "...... maddelerin imal edildiği, taşındığı ve depolandığı yerlerde, elektrikli el aletleri kullanılmayacaktır" cümlesindeki boşluğa, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

a. Islak 
b. Kuru 
c. Kıvılcım çıkartmayacak malzemeden yapılan 
d. Parlayıcı, patlayıcı 

62.1974 Sayılı Resmi Gazete ’de yayınlanan işçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünde madde 365'e göre krikolarla ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?

a. Yüklerin kriko ile indirilmesinde gerekli tedbirler alınmalı 
b. Yükler istenilen yüksekliğe kaldırıldıktan sonra, krikolar dayanıklı ve uygun takozlarla beslenmedikçe bu yüklerin altında veya üstünde çalışılmamalı 
c. Krikolar, yük kaldırılırken yere sağlam bir şekilde konulmalı 
d. Krikolar, yük kaldırılırken yatay olarak konulmalı 

63.Aşağıdakilerden hangisi bileme ve taşlama çarklarının kullanımında meydana gelen kaza sebepleri arasında yer almaz?

a. Elektrik motorunun topraklanmaması 
b. Toz ve çapakların elle temizlenmesi 
c. Hasarlı çarkların kullanılması 
d. Sağlam tutulduğundan dengesiz salınımlar yapmaması 

64.Aşağıdakilerden hangisi matkapların kullanılması sırasında meydana gelebilecek iş kazaları ve sebepleri arasında yer almaz?

a. Matkap ucunun matkaba gevşek ve uzun bağlanması sonucu ucun yerinden fırlaması 
b. Matkapla çalışma sırasında kollu elbise giyilmemesi 
c. Titreşim ve sese karşı iyi korunma sağlanmalıdır 
d. Malzeme cinsine göre matkap ucu seçilmemesi 

65.Aşağıdakilerden hangisi elektrikli el aletlerinin kullanımı sırasında güvenli bir çalışma yapılabilmesi genelde alınması gereken emniyet tedbirleri arasında yer almaz?

a. Elektrikli matkap, testere ve taşlama çarkları gibi döner aletleri kullananlar, eldiven (iş eldiveni dışında), kravat, kolye takmamalı, bol elbise giyinmemeli 
b. Topraklaması yapılmış elektrik motorları kullanılmamalıdır 
c. Ağır olan elektrikli aletlerin düşürülmesi riskine uygun çalışanlar tedbirli (özel koruyucu ayakkabı giymek vb.) olmalı 
d. Keski, matkap, bileme, parlatma çarkları ve fırça gibi aletlerin kullanılması sırasında oluşan tozlar için gözlük, yüz siperi vb. kullanılmalı 

66.İşçi sağlığı ve iş güvenliği tüzüğünde madde 359'a göre "El aletleri, yerlerde, merdivenlerde, geçitlerde veya işçilerin geçit olarak faydalanabileceği herhangi bir yer üzerinde ortada bulundurulmayacak ve bunlar için uygun dolap, askı tablosu veya en az ....... yükseklikte etekliği bulunan raflar yapılacaktır" cümlesindeki boşluğa, aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?

a. 10 santimetre 
b. 2 santimetre 
c. 1 santimetre 
d. 8 santimetre 

67.Aşağıdakilerden hangisi çalışma yerlerinde uyulması gereken genel hususlar arasında yer almaz?

a. Aynı tezgahta birden fazla kişi çalışırken tezgahın kontrolü bir kişi tarafından yapılmalı 
b. Çalışma düzenine uymayan davranışlarda bulunulmamalı, diğer çalışanlar rahatsız edilmemeli veya onların ilgisi dağıtılmamalı 
c. Çalışır durumdaki tezgah, elle veya gövde ile durdurulmalı 
d. İş parçasının veya kalıbın emniyetli bağlanıp bağlanmadığı kontrol edilmeli 

68.Aşağıdakilerden hangisi el aletlerinin güvenli kullanımı hakkındaki genel prensipler arasında yer almaz?

a. El aletleri sürekli bakım isteyen aletler olduğu için, hemen her iş başlangıcında ve bitiminde bu aletlerin sağlamlığı kontrol edilmelidir 
b. Takımlar kullanılmadan önce muayenesi yapılıp gerekli tamiratları yapılmalıdır 
c. İşçi, işin gerektirdiği her aletin kullanımını kendi kendine öğrenmelidir 
d. Aletler temizlendikten ve gerekenler yağlandıktan sonra yerlerine konmalıdır 

69.Aşağıdakilerden hangisi, eğe kullanımında dikkat edilecek hususlar arasında yer alır?

a. Eğelemede titreşim olmaması için iş parçası mengeneye bağlanmalı 
b. Eğelemede, bacaklar çabuk yorulmaması için vücudun hareketi sabit olmalıdır 
c. Eğe talaşları üflenerek dikkatlice temizlenmelidir 
d. Eğe sol el ile tutulur (bu elin dört parmağı alttan, başparmağı da üstten olmak üzere eğe sapı kuvvetlice tutulduktan sonra eğenin dişli kısmı iki el yardımıyla sürtülür) 

70.Aşağıdakilerden hangisi atölye düzeni ile ilgili dikkat edilecek genel hususlar arasında yer almaz?

a. Takım dolapları tezgâh aralarındaki geçitleri kapamalı 
b. Dikine duran malzemelerin devrilmemesi için tedbir almalı 
c. Malzemeler takılıp düşme tehlikesi olmayacak şekilde depo edilmeli 
d. Tezgâhlar sıkışık ve gelişigüzel yerleştirilmemeli 

71.Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe göre aşağıdakilerden hangisi ekranlı araçlarla çalışmalarda aranacak asgari gereklerden değildir?

a. Ekran, sabit bir şekilde monte edilmiş olacaktır. 
b. Operatörün oturma şeklini değiştirebilmesi ve rahatça hareket edebilmesi için çalışma merkezi yeterli genişlikte olacak ve uygun şekilde düzenlenecektir. 
c. Oturma yerinin yüksekliği ayarlanabilir olacaktır. 
d. Çalışma merkezindeki ekipmanlar çalışanları rahatsız edecek düzeyde ortama ısı vermeyecektir. 

72.Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe göre aşağıdakilerden hangisi "Çalışanların Bilgilendirilmesi ve Eğitimi Konuları" ile ilgili değildir?

a. Gözleri en az yoran yazı karakterleri ve renkler 
b. Doğru oturuş 
c. Bel ve boyun dinlendirilmesi 
d. Çalışma sırasında gözleri kısa sürelerle dinlendirme alışkanlığı 

73.Ergonomik oturuş düzeninde ekran ile göz arasındaki mesafe hangi aralıkta olmalıdır?

a. 32-62 cm 
b. 20-40 cm 
c. 25-80 cm 
d. 15-30 cm 

74.Statik duruş gerektiren işlerde her ... dakikalık dilimde postürel (duruş ve oturuş biçimi) değişiklik yapmak kas-iskelet sistemini rahatlatır. Boşluğa gelecek uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir?

a. 16 
b. 30 
c. 8 
d. 45 

75.Koldan gelen bir sinir ve kas bağları el ayasının tabanında, bilek bölgesinde dar bir kanal ya da tünelden geçerek ele ulaşır. Bu dar kanala .... denir. Boşluğa gelecek uygun ifade aşağıdakilerden hangisidir?

a. Ulnar Tünel 
b. Osteoartrit TÜnel 
c. Ganglion 
d. Karpal Tünel 

76.Aşağıdakilerden hangisi klavye kullanıcıları arasında yorgunluğa ve çeşitli sıkıntılara yol açacak risk faktörler arasında gösterilemez?

a. Bileğin yanal sapmaları 
b. Yararsız sıklıkta dinlenme aralıkları 
c. Değişken postürler 
d. Mesleki stres 

77.Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe göre aşağıdakilerden hangisi yönetmeliğin hükümlerinin uygulanamaz olduğu araçlardan değildir?

a. Hareketli makine ve araçların kumanda kabinleri ve sürücü mahallinde 
b. İşyerinde, kullanımı sürekli olan ekranlı sistemlerde 
c. Ekranlı daktilolarda 
d. Hesap makineleri, yazar kasa ve benzeri, data veya ölçüm sonuçlarını gösteren küçük ekranlı cihazlarda 

78.Ekranlı Araçlarla Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Hakkında Yönetmeliğe göre aşağıdakilerden hangisi ekranlı araçlarla yapılacak işin düzenlenmesinde ve kullanılacak programların seçiminde uyulacak hususlardan değildir?

a. Programlar açık kodlu olacaktır. 
b. Programlar, özellikle verilerin algılanması ve kullanılması konusunda ergonomi prensiplerine uygun olacaktır. 
c. Programlar işe uygun olacaktır. 
d. Sistemler çalışanların verimini artıracak ve kolaylık sağlayacak şekilde geri beslemeli olacaktır. 

79.Ergonomik oturuş düzeninde yer ile masa arasındaki mesafe hangi aralıkta olmalıdır?

a. Zorlayıcı Travma Bozukluğu 
b. Psikolojik Travma Bozukluğu 
c. Birikimli Travma Bozukluğu 
d. Zihinsel yorgunluk 

80.Ergonomik oturuş düzeninde yer ile masa arasındaki mesafe hangi aralıkta olmalıdır?

a. 80-90 cm 
b. 60-70 cm 
c. 82-92 cm 
d. 72-82 cm 

81."Yürürlükteki mevzuatta Türkiye'de en küçük çalışma yaşı 15 olarak belirlenmiştir. Buna ek olarak 16 ile 18 yaş arasındaki çocuklar da çalışma hayatı bakımından ........ olarak ifade edilmekte ve bu yaştaki çocukların çalışmalarına bazı kısıtlamalar konmaktadır" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. kısmi vasıflı grup 
b. özellikli bir grup 
c. nitelikli bir grup 
d. nicelikli bir grup 

82.Çocuk ve genç işçilerin çalıştırılma usul ve esasları hakkında yönetmelikte madde-6'ya göre çocuk ve genç işçilerin günlük çalışma süreleri, yirmidört saatlik zaman diliminde, kesintisiz kaç saat dinlenme süresi dikkate alınarak uygulanır?

a. 12 
b. 15 
c. 14 
d. 13 

83.Çocuk ve genç işçilerin çalıştırılma usul ve esasları hakkında yönetmelikte madde-9'ya göre, emziren işçinin doğumu izleyen kaç ay boyunca gece çalıştırılması yasaktır?

a. 6 
b. 4 
c. 3 
d. 8 

84.Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru İstihdamı Hakkında Yönetmelik (25 Mart 2004 tarih, 25412 sayılı RG) özürlülüğü bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerindeki engelleri nedeniyle çalışma gücünün en az yüzde kaçından yoksun olduğu sağlık kurulu raporuyla belgelenmiş kişiler olarak tanımlamaktadır

a. 40 
b. 30 
c. 50 
d. 60 

85.Uluslararası Çalışma Örgütü’nün 182 numaralı En Küçük Çalışma Yaşı Sözleşmesine (1973) göre en küçük çalışma yaşı aşağıdakilerden hangisidir?

a. 14 
b. 16 
c. 13 
d. 15 

86."......insan yapı ve biçiminin fizikî yönlerinde herhangi bir bozukluk veya eksiklik oluşturarak yine onun bedensel yeteneklerini engelleyen veya bütünüyle kaldıran durum veya durumlardır" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. Kronik hastalık 
b. zihinsel problemler 
c. Ruhsal ve duygusal bozukluklar 
d. Özürlülük 

87.Aşağıdakilerden hangisi başlıca risk gruplarından değildir

a. Özürlüler 
b. Yaşlılar 
c. Gençler 
d. Kadınlar 

88.Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)'ne göre, 70-79 yaş grubu aşağıdakilerden hangisi ile tanımlanmaktadır?

a. young old 
b. oldest old 
c. old old 
d. younger old 

89.Okula devam eden çocukların eğitim dönemindeki çalışma süreleri, eğitim saatleri dışında olmak üzere, en fazla günde kaç saat olabilir?

a. 3 
b. 4 
c. 5 
d. 2 

90.Çocuk ve genç işçilerin hafta tatili izinleri kesintisiz kaç saatten az olamaz?

a. 40 
b. 35 
c. 30 
d. 45 

91.".......virüsü olan Hepatit-B’nin bulaşma yolu kan ürünleri ile temas ve cinsel ilişkidir" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. RNA 
b. DNA 
c. Beyin 
d. Borrelia burgdorferi 

92."Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik’e göre;.......... ile İnsanda hastalığa neden olabilen, çalışanlara zarar verebilecek, ancak topluma yayılma olasılığı olmayan, genellikle etkili korunma veya tedavi imkanı bulunan biyolojik etkenler tanımlanmıştır “cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. 2. Grup biyolojik etkenler 
b. 1. Grup biyolojik etkenler 
c. 4. Grup biyolojik etkenler 
d. 3. Grup biyolojik etkenler 

93."Hepatit-B, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, su Çiçeği veya Varisella Zoster, Herpes Enfeksiyonları, Sitomegalovirüs Enfeksiyonları, Edinsel Bağışıklık Yetersizliği Sendromu,......... Enfeksiyonlara örneklerdir" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. Tüberküloz 
b. Viral 
c. Tetanos 
d. Bakteriyel 

94.Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik’e göre; İnsanda hastalığa yol açma ihtimali bulunmayan biyolojik etkenler hangi grupta tanımlanmıştır?

a. 2. Grup biyolojik etkenler 
b. 1. Grup biyolojik etkenler 
c. 4. Grup biyolojik etkenler 
d. 3. Grup biyolojik etkenler 

95."Küf ve Maya, çok hücreli bir .......dır" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. Helmintler 
b. Basil 
c. Artropodlar 
d. Mantar 

96."Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik’e göre;.......... İnsanda ağır hastalıklara neden olan, çalışanlar için ciddi tehlike oluşturan, topluma yayılma riski yüksek olan ancak etkili korunma ve tedavi yöntemi bulunmayan biyolojik etkenler tanımlanmıştır" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. 4. Grup biyolojik etkenler 
b. 3. Grup biyolojik etkenler 
c. 1. Grup biyolojik etkenler 
d. 2. Grup biyolojik etkenler 

97."Hepatit-B, Kızamık, Kızamıkçık, Kabakulak, su Çiçeği veya Varisella Zoster, Herpes Enfeksiyonları, Sitomegalovirüs Enfeksiyonları, Edinsel Bağışıklık Yetersizliği Sendromu,......... Enfeksiyonlara örneklerdir" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. Viral 
b. Bakteriyel 
c. Tetanos 
d. Tüberküloz 

98."Menengokoksik Menenjit, Gastrointestinal Sistem Enfeksiyonları, Lejyoner Hastalığı, Difteri, Boğmaca ....... enfeksiyonlara birer örnektir" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi gelmelidir?

a. Tetanos 
b. Bakteriyel 
c. tüberküloz 
d. Viral 

99.Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik’e göre;İnsanda ağır hastalıklara neden olan, çalışanlar için ciddi tehlike oluşturan, topluma yayılma riski bulunabilen ancak genellikle etkili korunma veya tedavi imkanı olan biyolojik etkenler aşağıdakilerden hangisinde tanımlanmıştır?

a. 4. Grup biyolojik etkenler 
b. 1. Grup biyolojik etkenler 
c. 3. Grup biyolojik etkenler 
d. 2. Grup biyolojik etkenler 

100."Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik’e göre; ........, genetik materyali replikasyon veya aktarma yeteneğinde olan hücresel veya hücresel olmayan mikrobiyolojik varlığı ifade eder" cümlesinde boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisinin gelmesi en uygundur?
a. Mikroplar 
b. Mantarlar 
c. Bakteriler 
d. Mikroorganizmalar

1-D 11-C 21-D 31-D 41-D 51-D 61-D 71-A 81-B 91-B
2-C 12-D 22-B 32-C 42-B 52-D 62-D 72-C 82-C 92-A
3-A 13-D 23-A 33-C 43-D 53-D 63-D 73-A 83-A 93-B
4-A 14-A 24-D 34-B 44-D 54-D 64-B 74-C 84-A 94-A
5-D 15-D 25-B 35-A 45-A 55-D 65-B 75-D 85-A 95-D
6-B 16-C 26-C 36-A 46-D 56-D 66-B 76-C 86-D 96-A
7-B 17-D 27-A 37-A 47-B 57-D 67-C 77-B 87-C 97-A
8-C 18-C 28-C 38-A 48-A 58-A 68-C 78-A 88-C 98-B
9-A 19-A 29-C 39-A 49-D 59-D 69-A 79-C 89-D 99-C
10-D 20-B 30-C 40-C 50-B 60-B 70-A 80-D 90-A 100-D

Kanser: Bilinmesi Gerekenler

1) Herkesin vücudunda kanser hücreleri vardır. Bu kanser hücreleri birkaç milyara kadar çoğalmadıkça standart testlerde görülmezler. Doktorlar kanser hastalarına tedaviden sonra vücutlarında artık kanser hücresi kalmadığını söyledikleri zaman, bu yalnızca kanser hücrelerinin testlerle saptanamayacak düzeyde olduğu anlamına gelir.

2) Bir kişinin hayatı boyunca 6 ile 10 kez kanser hücreleri oluşabilir.

3) Kişinin bağışıklık sistemi güçlü olduğu zaman kanser hücreleri yok edilir ve çoğalarak tümör oluşturmalarına engel olunur.

4) Bir kişide kanser olması, o kişide çoklu beslenme eksikliği olduğuna işaret eder. Bunlar genetik, çevresel, beslenme ve yaşam tarzı faktörlerine bağlı olabilir.

5) Çoklu beslenme eksiklini yenebilmek için diyeti değiştirmek ve ek takviye almak bağışıklık sistemini güçlendirir.

6) Kemoterapi hem hızlı çoğalan kanser hücrelerini, hem de kemik iliğinde, sindirim sisteminde v.s.'deki hızlı büyüyen sağlıklı hücreleri yok eder ve karaciğer, böbrekler, kalp, akciğerler v.s.'de organ tahribatına yol açar.

7) Radyasyon kanser hücrelerini yok ederken; sağlıklı hücre, doku ve organları da yakar, yaralar ve zarar verir.

8) Kemoterapi ve radyasyon başlangıçta tümörün küçülmesine yol açar. Kemoterapi ve radyasyon tedavisinin uzaması tümörün da ha fazla yok olmasına yol açmaz. 

9) Kemoterapi ve radyasyondan dolayı vücut çok fazla toksin yüklenmesine maruz kalınca, bağışıklık sistemi ya tehlikeye düşer, ya da yıkılır; dolayısıyla kişi çeşitli enfeksiyonlara ve komplikasyonlara yenik düşer.

10) Kemoterapi ve radyasyon kanser hücrelerinde mutasyona neden olabilir ve dirençlerinin artarak yok edilmelerini zorlaştırabilir. Cerrahi işlem de kanser hücrelerinin başka taraflara atlamasına neden olabilir.

11) Kanser hücreleri ile savaşmakta etkili bir yöntem i se onları çoğalmak için ihtiyaçları olan gıdalardan yoksun ve aç bırakmaktır. 

KANSER HÜCRELERİ AŞAĞIDAKİLERLE BESLENİRLER:

a- Şeker kanser besleyicidir. Şekeri kesilerek kanser hücrelerinin önemli bir gıdası kesilmiş olur. NutraSweet, Equal, Spoonful v.s. gibi tatlandırıcılar zararlı olan Aspartam ile yapılırlar.. Daha iyi bir tatlandırıcı Manuka balı veya molastır, ama az miktarda alınmalıdırlar. Sofra tuzunda beyazlatıcı olarak kimyasallar bulunmaktadır. Daha iyi bir seçenek Bragg'in aminosu veya deniz tuzudur.
b- Süt vücudun, özellikle sindirim sisteminde, mukus üretmesine neden olur. Kanser mukusla beslenir. Süt yerine tatlandırılmamış soya sütü tüketilerek kanser hücreleri aç bırakılabilir.
c- Kanser hücreleri asit ortamda gelişirler. Et temelli diyet asittir ve sığır eti veya domuz eti yerine bol balık ve az tavuk eti yemek en iyisidir. Ette, özellikle kanserli kişilere zararı olan, canlı hayvan antibiyotikleri, büyüme hormonları ve parazitleri bulunur.
d- %80 taze sebze ve meyve suyu, kepekli tahıllar, tohumlar, nohutgiller ve biraz meyveden oluşan bir diyet vücudu bazik (alkali) ortamda tutar. %20 de fasulye i çeren pişmiş gıdalardan oluşabilir. Taze sebze suları kolayca emilip 15 dakika içinde hücre düzeyine ulaşabilen ve sağlıklı hücreleri besleyen ve çoğalmalarını hızlandıran canlı enzimler içerirler. Sağlıklı hücre üretimi için gerekli olan canlı enzimlerin sağlanması amacıyla, taze sebze (sebzelerin çoğunluğu ve fasulye filizi) yiyin veya suyunu için ve günde 2-3 kez çiğ sebze yiyin. Enzimler 40o C'de yok olurlar..
e- Yüksek kafein içerikli kahve, çay ve çikolatadan uzak durun. Yeşil çay daha iyi bir seçenektir ve kanserle savaşan özellikleri v! ardır. Bilinen toksinler ve ağır metaller içeren musluk suyu yerine arıtılmış veya filtrelenmiş su içiniz. Damıtılmış su asittir, kaçınılmalıdır.

12) Et proteininin sindirimi zordur ve çok sindirim enzimi ister.. Bağırsaklarda duran sindirilmemiş et çürür ve daha çok toksin birikimine neden olur.

13) Kanser hücrelerinin duvarları sert protein ile kaplıdır. Et yemekten kaçınarak veya azaltarak, kanser hücrelerinin protein duvarlarına saldıran enzimler daha çok açığa çıkar ve vücudun öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmelerini sağlar.

14) Bazı destek maddeleri (IP6, Flor-ssence, Essiac, anti-oksidanlar, vitaminler, mineraller, EFA'lar v.s..) bağışıklık sistemini güçlendirerek, vücudun kendi öldürücü hücrelerinin kanser hücrelerini yok etmesine yardımcı olur. E vitamini gibi diğer destek maddelerinin de, vücudun hasarlı, istenmeyen veya ihtiyaç olmayan hücrelerin atılmasının normal yolu olan, apoptoziz veya programlanmış hücre ölümüne yardımcı olduğu bilinmektedir.

15) Kanser zihinsel, bedeni ve ruhsal bir hastalıktır. Öngörülü ve olumlu bir ruh kanser savaşçısını muzaffer yapar. Öfke, affetmezlik ve acı bedeni stresli ve asitli bir ortama sokar. Seven ve affeden bir ruha sahip olmayı öğrenin. Sakin olmayı ve hayatın tadını çıkarmayı öğrenin.

16) Kanser hücreleri oksijenli ortamda gelişemezler. Günlük egzersizler ve derin nefes alma hücre düzeyine kadar daha fazla oksijen alınmasına yardımcı olur. Oksijen terapisi kanser hücrelerini yok etmek için diğer bir yöntemdir.

JOHN HOPKINS HASTANESİ'NDEN KANSER GÜNCELLEMESİ

1) Mikrodalga fırına plastik kap koymayınız.
2)Dondurucuya su şişesi koymayınız.. 
3)Mikro dalga fırınına plastik ambalaj koymayınız. 
4)John Hopkins Hastanesi bunu yakın bir zamanda bülteninde yayınlamıştır. Bu bilgi Walter Reed Ordu Tıp Merkezi tarafından da yayınlanmaktadı r. Dioksin kimyasalları kansere, özellikle de göğüs kanserine, neden olmaktadır. Dioksinler vücudumuzun hücreleri için son derece zehirlidir. Plastik şişelerdeki suyu dondurmayınız, çünkü bu plastiğin içindeki dioksinin salınmasına neden olur. 

Castle Hastanesi Sağlıklılık Programı Yöneticisi Dr. Edward Fujimoto bu sağlık tehdidini anlatmak için yakınlarda bir televizyon programına çıktı. Dioksinleri ve bizim için ne kadar kötü olduklarını anlattı. Plastik kaplar içindeki yiyeceklerimizi mikrodalgaya koyarak ısıtma ve pişirmenin ne kadar vahim sonuçlara sebebiyet verdiğini anlattı.

Dizel araçlarda insan sağlığına büyük tehdit

Dünya Sağlık Örgütü (WHO), dizel motorlardan çıkan egzoz gazının asbestos, arsenik ve hardal gazı gibi zehirli gazlar kategorisinde olduğunu ve insanlarda kansere neden olabileceğini açıkladı.

Örgüt yetkilileri, dünyadaki motorlu araç üreticilerini, dizel motor üretimini en kısa zamanda azaltmaya çağırdı. Açıklamayı yapan uzman grubu, dizel egzozunun bilhassa akciğer kanserine neden olduğunu, mesane kanseri ile de ilintili olduğunu bildirdi.

Reuters'in haberine göre bağımsız bir uzman grubu bir hafta boyunca, dizel benzin ve normal benzinin kanser yapma potansiyelini değerlendiren bilimsel sonuçları tartıştı ve bunun ardından karar açıklandı. 

Araştırma sonucu dizel benzin egzozunun asbest, arsenik, hardal gazı, alkol ve tütün ile aynı derecede zararlı olduğunu söylüyor.

SADECE OTOMOBİLLERDE YOK

Dizel araçlar özellikle Avrupa'nın batısında daha çok kullanılıyor. Ayrıca dizel sadece otomobillerde değil gemi, tren ve güç jeneratörlerinde de kullanılıyor ve insanlar bu egzozu sadece otoyollarda değil işyerlerinde, günlük hayatın bir çok yerinde soluyor.

Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı (IARC) direktörü Christopher Wild, özellikle gelişmekte olan ülkelerin daha büyük risk altında olduğunu belirtti. Çünkü bu ülkeler yeni teknolojiyi kullanmasına rağmen koruyucu önlemler konusunda yıllarca geriden geliyor. Dizel egzozu yaklaşık 20 yıldır IARC tarafından insanlar için 2A tehlike grubunda kanserojen kabul ediliyor. 

Kemik Kanseri Belirtileri

İlk belirtiler, etkilenen bölgede ağrı, şişlik ve irin oluşumudur. Ancak kemik sert bir yapı olduğundan, şişlik içinde kalır. İrin oluşumu kemikte apansız basınç artışı yaratarak çok çabuk, bazen bir gecede ortaya çıkan şiddetli ağrıya neden olur. Bazen de kusma görülür ama her zaman ateş vardır. Enfeksiyon, uzun kemiklerin, diz ve dirsek çevresi gibi büyüyen uçlarını etkiler. Bunun nedeni, oralardaki atardamarların toplardamarlara açılmayışıdır (bunlara 'end-arter' denir). Oraya kadar gelen bakteri kemiğe takılıp kalır. Kemik iltihabı yerleştiğinde, irinin oluşturduğu basınç kan akışını engeller ve kemiğin bazı bölümleri ölür. Zamanla irin deriyle açılarak boşalabilir. 

Antibiyotikler bulunmadan önce kemik iliği iltihabı yüzde 50 oranında ölümle sonuçlanmaktaydı. Bunun nedeni, iltihabın kan yoluyla yayılarak, akciğer gibi öteki orgnaları da etkilemesiydi. Günümüzdeki tek tehlike, kronik kemik iliği iltihabının oluşmasıdır. Bu durumda iltihap, şişlik ve irinle sürer; kemik zayıf düşer ve enfeksiyon zaman zaman yeniden akut biçim alır. 

Verem bakterileri de kemiğe gelerek iltihap oluşturabilirler. Genellikle akciğerlerden doğrudan omur kemiklerine yayılırlar. Bu tip iltihap yavaş ilerler ama kemiği aşındırır; geriye yalnızca diskler, yani omurlar arasındaki bağ dokusu kalır. Kemikler hasara uğradıkça beden ağırlığını taşıyamaz hale gelirler ve omurga bükülerek, kamburluğa neden olur. Sırtta oluşan bu belirgin eğriliğe "kifoz" denir.

Radyoaktif Madde Kontrol Prosedürü

1. AMAÇ

Bu prosedürün amacı tesise gelen veya tesiste bulunan  radyasyon yayıcı / üretici cihazlar veya radyoaktif malzemelerin kontrollu ve emniyetli bir şekilde kullanılması ve tesise giriş-çıkışının yapılmasını sağlamaktır. 

2. PROSEDÜR

2.A Radyasyon yayan proses ekipmanlarının kontrolu:

Radyasyon yayması mümkün olabilecek doğal gaz filtrleri, santralın planlı bakım faaliyetleri kapsamındaki her büyük bakım (major overhaul)  esnasında TAEK elemanlarınca radyasyon kontrolundan geçirilir. Bu kontrol sonunda teknik  rapor istenir. Raporda ciddi bir radyasyon kaynağı olduğu belirtilirse, TAEK yetkililerinin önerileri doğrultusunda gerekli işlemlere başlanır ve koruyucu tedbirler alınır.

2.B Radyasyon yayıcı veya üretici cihaz ve ekipmanların tesiste çalıştırılacağı zaman gelecek ekip ve ekipmanlar için bulundurulması ve uyulması gereken kurallar: 

2.1 Gelen firmanın Radyasyon Güvenliği Tüzüğü ve Radyasyon Güvenliği Yönetmeliklerine göre Radyoaktif malzemelerin kullanılması, bulundurulması ve taşınması için Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından verilmiş lisans belgesinin bulundurulması gerekir.

2.2 Ekip elemanlarının dosimetre ve batch filmlerinin üzerlerinde bulundurmaları zorunludur.

2.3 Radyografik film çekimi için film çekim operatörünün en az ASNT / RT / Level-1 sertifikası olması gerekir. 

2.4 Radyasyon ölçer cihazı bulundurulmalıdır.

2.5 Işıklı ikazlar, uyarı / ikaz afişlerinin ve kırmızı/beyaz naylon şerit bulundurulması gereklidir.

2.6 Çalışılacak bölge için iş izni alındıktan sonra radyasyon etki alanının çevresi kırmızı/beyaz şerit ile çevrilip yasak bölge oluşturulacak. (Min. 30metre çapında) Cihaz aktif durumdayken radyasyon ölçümü yapılıp, yasak bölge sınırları belirlenecektir.

2.7 Çalışmaya başlanmadan önce cihazların işler durumda olup olmadığı kontrol edilecek. Lisansta gösterilen cihaz olup olmadığı karşılaştırılılacaktır.

2.8 Cihazlar, mutlaka sağlam ve emin bir yere kurulup, gerekirse sabit bir yere bağlanıp sabitleştirilecektir.

2.9 Her ışınlama sonunda veya iş bitiminde cihaz mutlaka koruma altına alınıp, mümkünse kilitlenecektir, açıkta bırakılmayacaktır. 

2.10 Herhangi bir kaza anında olay yeri koruma altına alınıp, derhal Vardiya Amiri haberdar edilecektir. 

Radyasyon kaynağının herhangi bir nedenle düşürülmesi / kaybedilmesi durumunda TAEK (Türkiye Atom Enerjisi Kurumu)  ACİL DURUM BİLDİRİM HATTI 172 ARANACAKTIR.

Radyasyon ölçümü yapılıp, yasak bölge şeritle çevrilecektir. Uzmanlar haricinde hiç kimse yasak bölgeye sokulmayacaktır. 

Kazaya ilişkin aşağıdaki kayıtlar tutulmalıdır:

1-) Kazanın yeri, tarihi ve saati.
2-) Kazanın oluş şekli.
3-) Maruz kalınan radyasyon dozları
4-) Kazaya maruz kalan görevlilerin tıbbi muayene sonuçları
5-) Kazaya maruz kalan görevlilere yapılan tıbbi müdahaleler
6-) Kazaya ilişkin rapor

3. SORUMLULUK

Bu prosedürde ifade edilen hususların yerine getirilmesinden, kontrolundan Teknik Emniyet Sorumlusu ve/ veya İşi yaptıran mühendis sorumludur.

4. REFERANSLAR:

4.1 Safety and Health Guidelines SAF-040 Naturally Occuring Radyoactive Material (NORM)  Safeguards.

4.2 Türkiye Atom enerjisi Kurumu Radyasyon Güvenliği Tüzüğü (Resmi gazete Tarih: 07/09/1985, Resmi Gazete no: 18861)

4.3 Türkiye Atom enerjisi Kurumu Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği (Resmi gazete Tarih: 06/09/1991, Resmi Gazete no: 20983)

Statik Elektrik Yangını

Elektrik iki türdür. Statik elektrik ve Dinamik elektrik.

Yaklaşık 2000 yıl kadar önce,Yunanlı bilgin Thales Kehribarın kumaş parçasına  sürtülmesi ile küçük kıvılcımlar çıkardığını görmüştü. Statik elektrik  ilk kez bu şekilde gözlemlendi.

Statik Elektrik ; elektronların atomlar arasında hareket etmesiyle ortaya çıkan enerji olarak düşünülebilir. Buradaki hareket, elektronların çekirdek etrafındaki hareketi değil, farklı atomlar arasındaki hareketidir.

Statik elektrik durgun, pratik olarak  iş yapmayan elektrik türüdür, kontrolsüz bir enerji şeklidir ve zaman  zaman boşalmalar yapar. Yağmurlu havalarda bulutlar pozitif yüklü  statik elektrikle dolarlar, yeryüzü negatif elektrik yüklü olduğu için, yüksek yerlerden bulutlara elektrik atlar buna yıldırım adı verilir. 


Eğer bu elektrik atlaması buluttan buluta ise o zaman şimşek  adını alır. Statik elektriğe; saçımıza sürdüğümüz tarakta, arabadan indiğimizde tuttuğumuz kapı kolunda, televizyon  ekranına elimizi sürdüğümüzde de rastlarız.

Kısacası statik elektrik; katının katıya, sıvının katıya veya iki sıvının birbirine sürtünmesi sonucu oluşan, genel olarak bir işe yaramayan ve zaman zaman arklar şeklinde boşalan elektrik enerjisidir.

Bu boşalma genel olarak kontrol altına alınamaz ve statik elektrikten faydalanılamaz. Ancak; Bu kontrolsüz güç çok önemli bir yangın çıkış sebebidir.

9 Ocak 2017 Pazartesi

Deprem

Deprem; yerkabuğunun derin katmanlarının kırılıp yer değiştirmesi yada yanar dağların püskürmesi sırasında olan sarsıntı, yersarsıntısına denir. Diğer bir adı da zelzeledir. Depremin olduğu yerde yer titreşim yapar ve sallanır. Deprem bir doğa olayıdır ve yapay olarak oluşturulan sarsıntılara deprem denmez. Yapay olarak oluşturulan sarsıntılara “yerin salınışı” adı verilir. Deprem titreşimleri, yer salınımlarından genel olarak; doğal nedenlerinden oluşmaları; ani başlamaları ve bitmeleri, titreşim süresince bazı fayların bulunmasıyla ayırt edilirler. Depremler yer kabuğunun yeni kıvrılmış veya kırılmış yerinde, 

a) Çok engebeli bölgelerde, 
b) Genç kıvrımlarla, vadilerin birleştiği, 
c) Dağ yamaçlarının denizin derinliklerine kadar indiği alanlarda meydana gelir.

Depremlerin nedenlerinden birisi volkanik bölgelerde yerkabuğunun altındaki erimiş kayaçların hareket etmesidir. Ancak bu tür depremler yerkabuğundaki kırıklıkların oluşturduğu kırık kuşakları boyunca görülürler. Büyük kütleler halindeki yerkabuğu katmanlarının birbirinden farklı hareketleri kırık kuşağı boyunca büyük bir gerilim oluşturur: kırık kuşağının her iki yanındaki kayaçlar bir yay gibi gerilir. Sonra birdenbire kayaçların direnci kırılır ve büyük kütleler halindeki yerkabuğu katmanları harekete geçer; gergin kayalar serbest bırakılmış bir yay gibi titreşir. Aslında yerkabuğunun kırık kuşağı boyunca hareketi en şiddetli depremlerde bile yalnızca birkaç metredir. Ama bu hareket bir dakika kadar bir süreyle yerkabuğunu ileri-geri, aşağı-yukarı şiddetle sarsar. Yer altında iç merkez /ocak/odak/hiposantr denen depremin başlangıç noktasında meydana gelen sarsıntı dalgalar halinde yayılarak yer yüzünde üst merkez/episantr denen bir noktada deprem şoku olarak ortaya çıkar Burası depremin merkezidir ve buradan uzaklaştıkça şiddet azalır.

Deprem merkezinden çevreye doğru muntazaman dalgalar halinde yayılır. Bunlara deprem dalgaları denir. Başlıca üç dalga çeşidi vardır:

1)Boylamasına Dalgalar:P dalgaları da denir Sismografların ilk kaydettikleri dalgalardır. Bu dalgalar katı, sıvı ve gaz halindeki bütün maddeler içinde yayılır. Bu dalgaların hızı saniyede 8 km kadardır. İnsanın kulağına ulaştığında boğuk bir gürleme halindedir.
2)Enlemesine Dalgalar:S dalgaları da denir. Hızı 4,8 km kadardır. Katı maddeler içinde yayılan bu tip dalgalar daha yavaş hareket ederler. Yayılma yönüne dik titreşimler meydana getirirler. 
3)Uzun Dalgalar:L dalgaları da denilen bu tip dalgalar sismografların en son kaydettikleri dalgalardır. Yıkıcı sarsıntıları meydana getirirler. Bu dalgaların yayılma şekli, suya atılan bir taşın meydana getirdiği dalgaların yayılma şekli gibidir.  
Depremler çeşitli derecede olur;özel gözlemevlerindeki sismograflarla  tespit edilebilecek zayıf depremler bulunduğu gibi, yerin yarılmasına ve kalabalık bölgelerde büyük felaketlere yol açabilecek derecede şiddetli depremler görülür. Aynı şiddetteki depremler her yerde aynı etkiyi göstermez. Depremlerin yaptıkları hasarların derecesi o yerin coğrafi özelliğine ve toprağın yapısına bağlıdır. Kırık bölgelerde, alüvyonlu ovalarda ve kum, çakıl gibi gevşek topraklı yerlerde meydana gelen depremler daha çok zarar verir. Kayalık alanlarda ve eski kütlelerin bulunduğu sahalarda meydana gelen sarsıntılar ise daha az hasar meydana getirir. Bu durumda, depremin meydana getirdiği zararları asgari seviyeye indirmek mümkündür. Sert kayalık alanlar üzerine depreme dayanıklı evler yapmak bu tedbirlerin başlıcasıdır. Depremin zararlarını en aza indirmek için alınacak diğer tedbirler:

 İlk 2-3 saniye içinde depremin şiddetlenip şiddetlenmemesine göre tedbir almalıyız. Eğer şoklar hafif ise deprem uzaktadır ve asıl şok gelmeden tehlikeli yerden uzaklaşmalıyız.
 Kaçarken yanan ocak gibi şeyleri bırakmamaya dikkat etmeliyiz. Deprem sonrası su ve elektrik sistemlerini kontrol edip, tedbir almalıyız.
 İki, üç katlı evlerin üst katları daha emniyetlidir. Merdivenler en tehlikeli yerleri teşkil eder.
 Duvar, kiriş ve devrilebilecek eşyalardan uzak durup masa, sıra gibi altı emin yerlere sığınmalıyız. Dışarıda binalardan uzak durmalıyız. 
 Kıyılarda sismik dalgaların tehlikesine karşı sahilden uzak durmalıyız.
 Heyelanlı alanlarda kaya parçalarının yuvarlanabileceğini göz önüne almalıyız.
 Depremin birinci dakikasından sonra tehlikenin çoğu geçmiştir. Bu taktirde –yanan bir yer veya bir şey varsa- yangın söndürülmelidir. 
 Asıl depremden sonra hafif sarsıntılar olabilir. Bu şokların sağlam yapıları da yıkabileceği unutulmamalıdır.
 Bu tedbirlerle birlikte yapılacak en önemli iş, soğuk kanlılıkla Allah telaya sığınmak ve yersiz telaşlara kapılarak bazı zararlara sebep olmamalıyız.   

Yer yüzünde meydana gelen depremlerin şiddeti Mercalli-Cancani ve Richter ölçeklerine göre tespit edilir. Mercalli ölçeği 12, Richter ölçeği ise 10 derecelidir. Depremler şiddetlerine göre Mercalli Cancani ölçeğinde şu şekilde derecelenir:

1.Derece:   Ancak sismograflar kaydeder.
2.Derece:   Çok hafif geçer. Binaların üst katlarında oturanlar ve çok hassas kişiler tarafından hissedilir.
3.Derece:   Hafif sarsıntılardır. 
4.Derece:   Orta şiddette sarsıntılardır. Evlerde kolayca hissedilebilir.  
5.Derece:   Oldukça şiddetlidir. Herkes duyar. Bütün binalar ve eşyalar sallanır.
6.Derece:   Şiddetlidir. Herkes duyar. Bazı binaların sıvaları dökülür.
7.Derece:   Çok şiddetlidir. Binalarda çatlaklar oluşur. Ev eşyaları devrilir.
8.Derece:   Tahripkardır. Bacalar ve anıtlar yıkılır. Binalarda yarıklar oluşur. 
9.Derece:   Çok tahripkardır. Taş binalar çöker.
10.Derece:  Yıkıcı sarsıntılardır. Binalar temellerinden yıkılır. Şehirlerdeki su boruları,kanalizasyon ve hava gazı boruları gibi alt yapı hizmetleri büyük hasarlara uğrar. Demir yolları bozulur. 
11.Derece:  Afettir,bütün yapılar yıkılır. Yerde büyük çatlaklar, çökmeler olur. 
12.Derece:  Çok büyük afettir. İnsan yapısı olan her şey yıkılır. Yer yüzünün şekli değişir. Yatay yer değiştirmeler olur.

Bugüne kadar, Richter ölçeğine göre tespit edilen en şiddetli sarsıntı 1960’da Şili’de 8,5 şiddetinde olmuştur.

Denizin dibinde veya kıyıda meydana gelen depremler, şiddetine göre denizlerde büyük ve hızlı dalgalara sebep olur. Bunların hızları saatte 600-800 km’ye ulaşabilir. Bu tür dalgalara Japonca: Tsunami adı verilir.

Depremleri inceleyen bilim dalına sismoloji, depremle oluşan sismik dalgaların süre ve genlik gibi özelliklerini kaydeden aygıta sismograf denir.

Sismograf bir çerçeve, ona asılı bir ağırlık ve bunların birbiri karşısındaki konumlarında meydana gelen değişikliği kağıt üzerine aktaran bir düzenekten oluşur. Sismografın içinde bulunan ayna düzeni bir ışık demetini döner bir silindir üzerindeki fotoğraf kağıdına yansıtır. Sismik dalgalar sismografın bulunduğu yeri sarstığı zaman sismograf bu sarsıntıyla hareket eder; ama içinde asılı durumda bulunan ağırlık hareket etmez. Böylece ağırlık ile üzerinde asılı olduğu çerçevenin birbiri karşısındaki konumu değişir. Buna bağlı olarak aynadan yansıyan ışık demeti döner silindirin yüzeyindeki fotoğraf kağıdı üzerinde zikzaklar çizer. Böylece sismik dalgaların özelliklerini gösteren çizgiler fotoğraf kağıdı üzerine işlenmiş olur.

Yeryüzünde ve yeraltında meydana gelen depremlerin etkisi oldukça büyük olabilir. Çoğu zaman toprak kabarmaları, çöküntüler faylar meydana gelir.; 1906’da San Francisco depreminde böyle bir fay görülmüştür. Boyu 470km’yi bulan bu fay önüne çıkan her türlü araziyi hemen hemen doğru bir çizgi üstünde ikiye bölmüştür, yerüstü ve yeraltı sularında önemli değişiklikler olmuştur. Bu faylar boyunca birbirinden ayrılan arazilerin dikey veya yatay olarak kaydıkları, eski düzen ve biçiminin kilometrelerce genişliğinde bir alanda değişikliğe uğradığı görülür.

Bir depremde etkilenen bölgelerin genişliği depremin sebebiyle yakından ilgidir. Buna göre depremler şöyle sınıflandırılabilir:

1) Çöküntü Depremler: Yeraltındaki bazı boşlukların birdenbire çökmesinden ileri gelir. Bazen çok şiddetli olan bu çeşit depremler, etkisini özellikle dar alanlarda gösterir. 1879’da İsviçre’nin Glaris kantonunun küçük bir kısmında olan deprem buna örnektir.
2) Volkanik Depremler: Yanardağ püskürmelerinden önce veya püskürmeyle birlikte olur. Bu depremin sebebi kapalı olan yanardağ bacasından çıkmak isteyen gaz veya lavın vuruntusudur.1883’de İschia adasında meydana gelen deprem bu çeşit bir deprem sayılır. Yalnız birkaç kilometre öteden duyulabilen bu deprem Casamicciola şehrini yıkarak bu küçücük adada 3000 insanın ölümüne yol açmıştır. Oysa eski ağzı adanın ortasında bulunan aynı yanardağ 1302 yılından beri hiçbir faaliyet göstermemiştir. 
3) Tektonik Depremler: Depremlerin en önemli olanıdır. Bunların kesin sebebi henüz tartışma konusudur ve sebebinin tek olmadığı da şüphesizdir. Tektonik depremler yerkabuğunun, jeolojik sebeplerle bozulmuş olan izostatik dengesini elde etmesinden doğabileceği gibi, bazı faylar boyunca gelişen ağır ve belirsiz kaymaların sebep olduğu gerilim yığınlarından da ileri gelebilir. Onun için deprem bakımından en tehlikeli bölgeler (deprem bölgeleri) sıradağların ve büyük deniz çökeklerinin yanı başında bulunur. (Japonya, Şili, Sonda adaları ve küçük ölçüde Akdeniz’in çevresi).

Önemli tektonik depremlerde hemen her zaman ilk sarsıntıdan sonra gittikçe daha az şiddette gelen ve günlerce, hatta aylarca sürebilen bir dizi hafif depremler görülür. Bu ikinci derecedeki sarsıntılar, deprem merkezinin bulunduğu bölgede denge ve gerilimin ayarlanmasıyla açıklanır. Bunun tersine olarak şiddetli bir depremden önce hafif öncü depremlerin görüldüğü daha sıktır. Bununla beraber bu konuda yapılan sayısız incelemelere rağmen bu gibi zayıf depremlerin ardından büyük bir sarsıntının gelip gelmeyeceğini kestirmek çok güçtür. 

Tektonik depremlerin incelenmesi, yerkabuğunun az veya çok derin tabakalarının fizik ve mekanik yapısı bakımından önemli bir rol oynar. Bu çeşit bir incelemede göz önünde bulundurulacak önlemler şunlardır:

1)Deprem merkezinin derinliği, bilinen depremlerin çoğunda deprem merkezi, yeryüzüyle 50 km’lik bir derinlik arasında bulunur. Fakat  yerin 700 km kadar derinliğinde, derin merkezli depremlerin meydana geldiği yakın zamanlarda anlaşılmıştır. Bu gibi depremlerin etkileri coğrafi bakımdan çok yaygın ve geniş olabilir; fakat genellikle hiçbir yerde büyük zarara yol açmıştır.
2)Yayılma Dalgaları:Deprem dalgaları titreşimli dalgalardır; başlıcaları şunlardır:boylamasına iç dalgalar, enlemesine iç dalgalar, ve uzun dalgalar; boylamasına iç dalgalar, uzak bir yerde ilk defa beliren dalgalara denir;enlemesine iç dalgalar ikinci olarak gelen dalgalardır; derin depremler dışında yüzeysel olan çeşitli dalgalara da uzun dalgalar denir; çünkü bunların titreşim devresi ötekilerden daha uzundur.

Bu dalgaların çeşitli sismoloji istasyonlarınca “sismogram” adı verilen grafikler halinde kaydı ve bu kayıtların karşılaştırılmasıyla deprem merkezinin derinliği ve merkez üssü noktası kesinlikle bulunabilir. İç dalgalar geçtikleri çeşitli tabakaların esnekliğiyle belirlenen bir yayılma hızı gösterir; deprem merkezi derinse hız da fazladır. Sürekli kırılma yüzünden bu dalgaların yolağı yukarı doğru hafifçe içbükey biçimdedir, hızları da boylamasına iç dalgalar için 7,5-15 km/s, enlemesine iç dalgalar için 4-7,5 km/s kadardır, yüzeysel dalgalar, 4km/s’lik bir hızla yayılır. Ayrıca, iç dalgalar, “yerçekirdeği” adı verilen 3000 km derinliğe ulaştıkları zaman gerçek bir kırılma ve yansımaya uğrar; yeryüzüne geri dönen bütün bu dalgaların tespit edilerek inceden inceye gözden geçirilmesiyle Yer’in iç yapısı hakkında bir fikir edinmek mümkün olabilir.

Bazı özel deprem olaylarına da değinecek olursak:Deniz kıyısı yakınında veya denizde olan depremler, hava olaylarından ileri gelen kabarmalardan farklı olarak korkunç deniz kabarmalarına yol açabilir. Öte yandan da insanların hayal gücünü işleten çeşitli belirtiler de deprem olacağına birer işaret sayılmıştır. Fakat bunlar daha çok volkan faaliyetleriyle ilgilidir. Aynı şekilde, deprem sırasında topraktan gelen gürültünün kaynağını bulmak ve bunu belirli bir sebebe bağlamak da pek kolay değildir. Geçmişte, bazı şiddetli hava olayları (kasırga, fırtına, siklon) ile depremler arasındaki az veya çok tesadüfi ilintiler üzerinde durulmuştur. Bu olayların bazı hallerde, önceden var olan gizli gerilimlerin boşanması için bir “tetik” rolü oynama ihtimali tahminen inkar edilemese de günümüzde bilim adamları buna ancak bir istisna olarak bakabilirler. Fakat gene de insan  açısından pratik önemi göz önünde tutularak bu konu üzerinde sürekli çalışmalar yapılmaktadır.

TÜRKİYE’DE DEPREMLER

Türkiye dünyanın aktif deprem kuşaklarından biri olan Alp-Himalaya deprem kuşağı üzerinde yer alır Ülkemizin yüz ölçümünün % 42’si birinci derece deprem kuşağı üzerindedir. 20. yy’ın başlarından beri yapılan istatistiği  çalışmalar Türkiye’de yaklaşık olarak her iki yılda bir yıkıcı deprem, her üç yılda bir de pek çok yıkıcı deprem olduğunu göstermektedir. Bu durum Türkiye’de kaçınılmaz bir doğal afet olduğunu ortaya koymaktadır. Yapılması gereken en önemli önlem depremin özelliklerini çok iyi tanıyıp gerekli tedbirleri zamanında almaktır.

Ülkemizde başlıca deprem kuşakları şunlardır:

a) Kuzey Anadolu Deprem Kuşağı:Türkiye’nin kuzey kesiminde doğu-batı doğrultusunda uzanan kuzey Anadolu deprem kuşağı yaklaşık 1500 km uzunluğa sahiptir. Marmara Bölgesi’nde; Saros Körfezinden başlar, Doğu Anadolu Bölgesi’ndeki Aras Vadisi’ne kadar uzanır. Bu kuşak Gelibolu, Marmara Denizi’nin derin kısımları, İzmit Körfezi, Adapazarı,Düzce-Bolu, Gerede,Merzifon, Suluova, Erbaa-Niksar, Kelkit vadisi ile Erzincan, Erzurum, Varto ve Van üzerinden geçen bir hat şeklinde uzanır. Ayrıca Çanakkale, Edremit, Bursa ve İznik bu kuşak içerisinde kalır. Bu kuşak an çizgileriyle “Kuzey Anadolu Fay Hattı” adını alır. Kuzey Anadolu Fayının kuzeyinde ve güneyinde ortalama 50km genişliğindeki alanı kapsayan bu kuşak içerisindeki çok şiddetli depremlerin meydana gelme olasılığı yüksektir.
b) Güneydoğu Anadolu Deprem Kuşağı: İskenderun Körfezi’nden Van’ın doğusuna kadar bir yay çizerek uzanır. Hatay, Kahramanmaraş, Adıyaman, Malatya, Elazığ, Bitlis ve Van bu kuşaktır. Bu kırık hattı, Kuzey Anadolu deprem kuşağı ile Bingöl-Karlıova çevresinde birleşir. Ayrıca Van Gölü çevresi ile, kuzeye doğru Malazgirt, Tutak(Ağrı), Aşkale-Erzurum-Pasinler-Horasan havzalarındaki faylar üzerinde de sıkça depremler oluşmaktadır.
c) Batı Anadolu Deprem Kuşağı: Ege Bölgesi’ndeki Bakırçay, Gediz, Küçük ve Büyük Menderes çöküntü ovaları boyunca uzanan bazı diri fay hatları bulunmaktadır. Bu fay hatlarına uyum gösteren deprem kuşağı; Ayvalık, Dikili, İzmir, Aydın, Denizli, Isparta ve Akşehir’in içine alır. Ayrıca Burdur, Acıgöl havzalarının kenarlarında ve Sultan Dağları’nın kuzey eteklerinde de faylar uzamaktadır. Bu faylar boyunca zaman zaman depremler olmaktadır.

Yurdumuz deprem tehlikesi bakımından beş bölgeye ayrılmıştır:I. derece deprem bölgeleri; başta Kuzey Anadolu ve Güneydoğu Anadolu fay kuşakları boyunca uzanan sahalar ile Ege Bölgesi ve Göller Yöresi’ni kapsar.II. derece deprem bölgesi; I. derece deprem bölgelerinin çevresini kuşatır. Trakya’nın kuzeyi, Karadeniz kıyıları. İç Anadolu’nun çevresi ile Güneydoğu Anadolu’nun güneyi III. Ve IV. Derece deprem alanlarını oluşturur. Tuz Gölü ile Akdeniz kıyısı arasındaki saha deprem tehlikesinin en az olduğu V. Derece deprem bölgesidir.

Bazı büyük şehirlerimizin I. Derece deprem bölgeleri üzerinde kuruldukları, nüfusumuzun yarıdan fazlasının bu sahalarda yaşadığı bir gerçektir. Türkiye, deprem riski açısından dünyanın en önde gelen ülkelerindendir. Depremlerin oluşturacağı hasarları azaltmanın en etkin iki yolu depreme dayanıklı yapılar inşa etmek ve toplumu depreme karşı eğitmektir. Yaşadığımız mekanlarda depremin olumsuz etkilerini en aza indirebilmek için bazı önlemler alınmalıdır. Bunun ötesinde sarsıntı sırasında ve sonrasında yapılması gereken işler ile uygulanması gereken kurallar özellikle can kaybını azaltmak açısından çok önemlidir. Depremin ne zaman olacağını belirlemek günümüzde teknik açıdan mümkün olmadığından deprem bölgelerinde yaşayan insanların bu konuda her sn hazırlıklı olmaları gerekmektedir.