15 Aralık 2016 Perşembe

Trafo niye patlar?

Trafo aslında patlamaz. Hele bomba gibi hiç patlamaz. Bu bir “halk lafı”dır.

Şimdi açıklayalım burada işin aslını;

Trafo aslında yanar. Çünkü tankının içi büyük trafolarda 1-2 tona kadar vara hacimde mineral yağ ile doludur.

Bu yağ elbette yanıcıdır ve de tankın dışına sızmaması gerekir. Bununla birlikte, trafonun bazen yeterince soğutulamaması, yeterince vantile edilememesi nedeniyle sıcaklığı yükselir ve buna bağlı olarak da, yağ genleşir ve tankın içindeki basınç artar.

Bu basınç artışı yağın hacmi artan kısmının klasik trafolarda trafonun üzerinde bulunan “genleşme tankı” olarak bilinen ilave tanka geçmesi ile çözümlenir. Yağın fazla kısmı buraya geçer, trafo soğuyunca da esas tanka geri gelir.

Daha ileri teknoloji sayılabilecek model trafolarda bu genleşme işi “hermetik” tank ile çözümlenir. Esas tankın muhafazası körük gibi dilimli yapılır ve bu körükler açılarak tankın hacmini büyütür ve trafonun yağı dışarıya “patlamaz”. Bir başka ifade ile, “patlayan” aslında trafo değil, içindeki yağın dışarı sızması/akmasıdır.

Her trafoda "Bucholz rölesi” olarak bilinen bir cihaz vardır. Bu cihaz trafo tankının içindeki basınç artınca devreyi keser ve trafoyu ve çevreyi yangından kurtarır. Bu röle mutlaka çalışır durumda tutulmalı ve yılda en az bir defa ara sıra çalıştığı kontrol edilmelidir.

Olayda, bu röle niye çalışmamıştır? Bu bir konudur ve de kesinlikle incelenmesi gerekir. Bununla birlikte, bu tür büyük yangınlar başlama sebebi ile ilgili iz ve bulgularını da yangın ile birlikte yok ederler. Gittiğiniz zaman “”Bucholz rölesi” olarak bilinen bir cihazın yerinde bir avuç beyaz kül bulursunuz.

Peki, bu yağ niye dışarıya sızar/akar?

Bir trafoda yağın dışarıya sızması/akması son derece ciddi, olumsuz, kötü, tehlikeli ve riskli ve de önemlidir ve de kesinlikle olmaması gerekir.

Trafoda yağ niye dışarıya sızar/akar?

a) Trafonun souğtma sistemi (fanları) bozulmuştur, çalışmamaktadır ve trafo ısınmakta içindeki yağ genleşmektedir.

b) Trafonun –eğer hermetik ise- körükleri birkaç on bin defa genleşme ve soğumadan sonra metal yorgunluğu ile yarılmıştır ve buralardan dışarıya yağ sızmaktadır/akmaktadır.

c) Trafonun metal tankı paslanmış ve çürümüştür ve buralardan dışarıya yağ sızmaktadır/akmaktadır.

d) Tüm bunların sonucunda da, trafonun sargılarının sıcaklığı yükselir, hatta bu sargılar ısınır/kızarır/kızıllaşır/akkor haline gelir, besleme devresinin plastik izolasyonunu önce ergitir sonra cikletleştirir, sıvlaştırır, akıtır, ve akkor haline gelmiş trafo sargılarının ve tankın alevi ile bu sıvı tutuşur, yanmaya başla ve çevreye yayılır, yerdeki yağları da yakar ve bu şekilde yangın büyür.

e) Tüm bunlara bağlı olarak yağı kısmen veya tamamen boşalmış bir trafo daha hızla ısınır ve yağı daha çabuk yakar.

ÖZET OLARAK; DIŞARIYA AKAN YAĞ BİR GÜN MUTLAKA AMA MUTLAKA TUTUŞUR.

Sigara izmariti ile, elektrik devrelerinden meydana gelen ufak bir ark ile, dekovil tekerleği gibi iki metalin birbirine sürtünmesi ile çıkan kıvılcım ile, trafonun kendi sargılarının akkor haline gelmesi ile, vs.

Tüm bunlara bağlı olarak, işletmenin trafonun bakım ve onarımının gerçekleştirlmesinde gerekli özen ve dikkati göstermediği söylenebilir.

Şimdi gelelim, İşverenin bakım ve onarımdan başka hususlarda göstermiş olduğu ihmallerine;

Günümüzde artık hiçkimse “önemli umum yerler”de yağlı trafo kullanmıyor. İster klasik, ister hermetik olsun kullanmıyor. Burada “önemli umum yerler”den kasıt; hastaneler, havaalanları, gökdelenler, metro istasyonları, maden ocakları, demiryolları, bilgi işlem ve isthbarat merkezleri vs. dir.

Günümüzde artık bu gibi yerlerde, içinde yağ olmayan “kuru tip” denilen trafolar kullanılıyor. Bu trafolar normal trafolardan birkaç kat daha pahalıdır ama, değer.

Hatta görüşümde göre Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde yapılacak bir değişiklik ile bu tür “önemli umum yerler”de yağlı trafoların kullanılmasının artık 2014 yılında yaşayan bir Türkiye’de yasaklanması gerekmektedir.

Bu ülke artık bir Zambiya, bir Etyopya, Sudan değildir. 2016 yılında Bu ülke insanlarının artık bu tür yağlı trafolar yerine “kuru tip” trafoları kullanmayı ve bunların sağlayacağı can güvenliğini hak ettiğini kabul etmeliyiz.

... bu yağlı trafoların yasaklanması için Elektrik Kuvvetli Akım Tesisleri Yönetmeliğinde gerekli değişikliklerin yapılması için öncü olun, Bakanlığı bu yönde eleştirin, Bakanlık bu hususta bugüne kadar vurdurmduymaz, anlamaz, girişimsiz davranmıştır. Onu uyarın.

Ey, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı ve bağı kuruluşlar, özellikle TEDAŞ Genel Müdürlüğü;

2016 yılında olduğumuzun farkında mısınız? Bu ülkede Devlet hastanelerinde, havaalanlarında, gökdelenlerde, metro istasyonlarında, maden ocaklarında, demiryollarında, bilgi işlem ve isthbarat merkezlerinde hala yağlı trafolar kullanılıyor. “Allah sabır ve mağfiret versin”, “Acınızı paylaşıyorum”, “Kaderimizi değiştirmeye çalışacağız” demeyi bırakın. Geçin bunları. Bunları çok duyduk.

... insanların ailelelerine de “Allah sabır ve mağfiret versin”, “Acınızı paylaşıyorum”, “Kaderimizi değiştirmeye çalışacağız” mı diyeceksiniz?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder