Entelektüellik nedir? İşte bazı tanımlar:
Özünde pratik amaçlar gütmeyen faaliyetler yürüten bir sanat ya da bilimle ya da metafizik spekülasyonla ilgilenmekten keyif alan; “Benim krallığım bu dünyanın krallığı değil”diyen ...
Ekonomik, yönetsel kaygılar taşımaksızın yada bu kaygılara karşın taviz vermeksizin olumsuzlukları seslendirmek, adaleti, eşitliği, saydamlığı, özgürlüğü, liyakatı toplumda, organizasyonlarda egemen kılmaya çalışan kişi...
İnsanlığın vicdanı olan süper yetenekli, ahlaki donanımları gelişkin filozof yöneticiler.
Entelektüel kişi; öncelikle, çağının bilgisiyle tutarlılaşmış kişidir. Belli bir öğrenimi, bilgisi, görgüsü olan kişi olarak da tanımlanmaktadır. Oysa belli bir öğrenim, bilgi ve görgü entelektüel olmaya yetmemektedir. Entelektüel olan kişi, çağdaş bilgi düzeyinde düşünceleri ve davranışları tutarlı olan kişidir. Bu ise; çağdaş ve bilimsel bir dünya görüşüne varmakla gerçekleşebilmektedir. Belli bilgilerde olağanüstü uzmanlaşma bile, kişiyi böylesine bir tutarlılığa ulaştıramamaktadır. Tutarlılık, ancak, çağdaş, bilimsel ve bütünsel bir bilgi ile elde edilmiş bir dünya görüşüyle sağlanabilmektedir.
Entelektüel, geleneksel anlamı içinde, düşünsel veya zihinsel etkinliğe yönelmiş, bilgili, değerlendirme ve eleştiri gücü yüksek, topluma öncülük etme misyonu yüklenmiş aydın, çağdaş kişi olarak da tanımlanabilmektedir.
Entelektüel, her şeyden önce yaratıcı bir düşün insanıdır. Zihinsel/düşünsel üretimin mimarıdır. Ama entelektüel, aynı zamanda da, yaşadığı ülkenin ve dünyanın sorunları karşısında kendini sorumlu gören, duyarlı bir eylem adamıdır. Entelektüel kişi, büsbütün kabul veya redçi değildir.
Entellektüel Kişiliğin İşlevleri Ve Özellikleri
• İnsan düşüncesini ve insanlar arası iletişimi kıskacı altına alan klişeleri ve indirgeyici kategorileri kırmak.
• Bir şeyleri değiştirme imkanlarına set çeken olağanüstü güçlü otoritelere direnebilmek. Muhalefete dayanan bir ruha sahip olmak.
• Yalnızlığı tercih etmek, her zaman çoğunluğa uyup, olumsuzluklara hoşgörü göstermektense yalnız kalmayı daha iyi görmek.
• Konuşma, yazma, yetiştiricilik ve kamu huzurunda sorunları seslendirme yeteneğine sahip olmak.
• İzleyicilerini, karar vericileri mutlu kılma kaygısından uzaklaşma; sıkıntı verici, aykırı olmak, keyif kaçırıcı olmak.
• Kendine özgü davranışlara sahip olma, tüm benliğiyle kendisini uzun vadeli vizyona adama, risk alma, iradeli olma, yakın durduğu kişileri heyecanlandırma.
• Kendi kendini yaratma, geleneklere ve adetlere mesafeli durma, vasatlığa ve klişelere saldırma, akılcı ve ilerici değerleri savunma.
• İnanmadığı şeye hizmet etmeme, özgürce ve bütünlükle ifade edebileceği bir hayat ve sanat tarzı bulma.
• Bilgi ve özgürlük temelli bir yaşamı tercih etmek ve dolayısıyla gezginci bir yaşamı tercih etmek.
• Marjinal, yabancı olmak; otorite ve güç sahibine değil gezgine; alışkanlığa değil geçiciliğe ve rizikoya; otoritenin belirlediği statükoya değil yeniliğe ve deneye duyarlı olmak.
• Kollektif duygular peşinden koşmamak, onları referans alarak farklılaşmaya çalışmamak.
Lider Yönetici Ve Yönetici Arasındaki Farklar
• İyi bir yönetici, yukarıdan gelen emir ve önerileri izlemek eğilimindeyken; iyi bir lider-yönetici geleceği düşünme, ve gerekli olan eylem planı konuşulmadan önce konuları, problemleri ve ihtiyaçları tahmin eder.
• İyi bir yönetici sorumluluğu kabul etmeye gönüllüdür. İyi bir lider/yönetici sorumluluk arar.
• Etkili bir yönetici, mütevazı riskler almak eğiliminde iken, yönetici-lider anlamlı sonuçlar yaratacağına inandığında daha büyük riskler alır. Büyük bir sabırla eylem planına bağlı kalır.
• İyi bir lider-yönetici, olağan bir yöneticiden daha fazla girişimci bir ruha sahiptir.
• Yönetici rahat görevleri talep ederken, lider-yönetici, liderlik potansiyelini göstermek için daha güçlü fırsatları arar.
• Yöneticiler, genellikle yönetiminde olanlara çalışanlar olarak bakarken, lider yönetici ekip üyesi olarak görür.
• Yöneticiler mütevazı hedefler belirlerken başkalarını pasifize etme eğilimindedirler. Liderler daha güçlü hedefler belirlerken, diğerlerini aktif kılarlar ve dinamik çevre yaratırlar.
Entellektüel Liderliğin Tanımı
Bilgi toplumuna geçişle birlikte; bilgi, beceri ve entelektüel bilince sahip, vasıflı ve uzmanlaşmış çalışanların artmasıyla birlikte, düşünce gücü gelişmiş Entelektüel Liderlere ihtiyaç duyulmaktadır.
Bilgi toplumunun sosyo-ekonomik yapısı, sanayi toplumununkine göre oldukça farklılaşmış, liderlik anlayışlarında da büyük değişimler yaşanmıştır. Oldukça sivri bir yapı arz eden örgütsel piramit, giderek basıklaşmaya, yalın örgütlere dönüşmeye başlamıştır. Bilgi toplumunda, artık bilgi ile donanmış çalışanlar, lider karşısında son derece güçlü durumda yer almaktadırlar. Artık, lideri diğerlerinden ayıran durum, bilgileri kullanmadaki yeteneği, bilgileri yönetebilmesi ve kullanabilmesidir. Bilginin artmasıyla, insanların düşünce gücü gelişeceğinden, düşünce gücü gelişmiş liderler de artacaktır.
Liderlikle ilgili tanımlardan ve tüm liderlik türlerinin ardından, bilgi çağında ortaya çıkacak; insan faktörünün verimini arttırmaya yönelik etkili liderlik türlerinden biri de Entelektüel Liderliktir. Liderlikle ilgili, hemen herkesin söyleyebileceği şeyler; "lider vizyon kazandırır, izleyici bir grubu vardır, toplumu ya da organizasyonu bir noktadan daha öte bir noktaya taşır" ile sınırlıdır.
En önemli kaynağın bilgi olduğu bilgi toplumunda, bilgilenmiş birey vazgeçilmez nitelik kazanmakta ve organizasyon yapıları bilgi-tabanlı (information-based), yönetim sistemleri insan-merkezli (human-oriented) biçimde yeniden tasarımlanmaktadır. Bireylerin zihinsel kapasitelerinin, yararlı ürün ve hizmetlerin üretilmesi doğrultusunda yöneltilmesi, bilgi çağında liderlerin en önemli işlevleri arasında sayılmaktadır.
Organizasyonda insan unsurunun, dolayısıyla düşünce ve bilginin en önemli sermaye haline geldiğinin farkına varıldığında, liderlik anlayışının da yavaş yavaş boyut değiştirdiği görülmektedir. Artık liderler, sadece uzmanlıklarıyla, otoriteleriyle veya karizmalarıyla etkili olmayacaklardır. Bilgi toplumunda, liderlerin entelektüel özellikleri ön plana çıkmakta, özellikle düşünsel gücü gelişmiş, bilgi, beceri ve genel kültüre sahip, yüksek eğitimli Entelektüel Liderlere gereksinim duyulmaktadır.
Sanayi toplumunda birey, zorunlu ve kültürel ihtiyaçlarını genellikle maddi ürünlerle karşılamaktaydı. Ancak, bilgi toplumu aşaması ile, bilgi üretimi ve kullanımı yaygınlaşmaktadır. Bu bağlamda , Maslow' dan itibaren dikkate alınan ihtiyaçlar hiyerarşisi kuramında en üstte bulunan, bireyin kendini kanıtlaması, yeteneklerini geliştirmesi ve kendini gerçekleştirmesi gereksinimlerinin , bilgi toplumunda optimal biçimde karşılanabilmesi Entelektüel Liderler sayesinde gerçekleşecektir.
Bugün, çağdaş insan yönetiminin zorluğu, insanın satın alınamayan, baskı altında tutulamayan psiko-sosyal yanlarının kazanılmasından kaynaklanmaktadır. İnsan, eskiden olduğu gibi, ne zorla ne de sadece fazla parayla çalıştırılabilmektedir. İnsan, bugün yalnızca parayla güdülenen "ekonomik bir varlık" değil, aynı zamanda hisleriyle ve düşünceleriyle hareket eden psiko-sosyal, kompleks bir varlıktır.
Entelektüel liderler, uzmanlıklarının, deneyimlerinin yanı sıra yönetime ilişkin bilgiye de sahiptirler. Yüksek bir teknik yetenek, üstün bir yönetsel beceri, kültürel duyarlılıkta açıklık, uyum gösterme yeteneği, esneklik, üstün beceri ve kavrayışlı dil yeteneği, kişisel zenginlik ve olgunluk, duygusal dengelilik, uyum ve birlik yeteneği, müzakerelere açıklık, gelecek ağırlıklı yaratıcı düşünce ve vizyonel bakış açısı ile, barış ve sevgiyi her an bir yerde gerçekleştirebilecek bir esneklik ve sadeliğe sahiptirler.
Entelektüel liderler için, öğrenme ve en iyiye ulaşma kaygısı , her zaman çalışma önemli unsurlardır. Topluluğu kazanmanın en önemli koşulu, insanların yüreklerinin içini okumaktır. Buna en güzel örnek olarak, Atatürk verilmektedir. Atatürk, halkın içinden yetişmiş, halkın duygularını ve düşüncelerini çok iyi analiz edebilmiş, halkın nabzını tutabilmiş, kısaca halkın yüreğini okuyabilmiş ve bunu her zaman halka mal etmeyi bilmiştir.
Entelektüel lidere düşen iş, sadece görevini yapmak değil , öğrenmek ve herkes için de bir öğrenme ortamının oluşması için katkıda bulunmaktır.
Entelektüel lider, sadece tek bir alanda uzmanlaşmakla yetinmemektedir. Zeka, temsil ( fiziki durum, giyim ve görünüm ), sözlü ifade (konuşma) ; yazılı ifade, muhakeme, başkalarının başarılarını etkileme ve ikna etme; mantıklı, kararlı ve tutarlı olma; analiz ve sentez ruhuna sahip olma, genel kültür sahibi olmak bilgi çağının Entelektüel liderlerinde aranan özelliklerdir.
Entelektüel lider , herkesin ortak mirası olan; ulusal değerlerin uluslar arası değerlerle bütünleştirilmesini sağlayacak bir ortak kültür anlayışıyla yetişmiştir.
Sosyal duyarlılık; bir organizasyonun sosyal çevresindeki sorunlara ve kısmen baskılara tepki gösterme veya cevap verme yeteneğidir. Bilgi çağının entelektüel lideri, organizasyonun sosyal sorunlara çözüm getirmek için gösterdiği tepkilerin hızı ve etkinliğiyle ilgilenerek , sosyal sorunlara da çözüm getirmeyi hedeflemektedir.
Entellektüel Liderliğin Gerekçeleri
Tarım ve Sanayi Devrimlerinden sonra yaşanan Bilgi Devrimi sonucu ortaya çıkan, bilgi toplumunun gelişimi ve bu toplumun organizasyonlarının başarısı için, yukarıda özellikleri sayılan entelektüel liderliğin gerekçelerini şu şekilde sıralamak mümkündür:
Bilgi toplumunda önde gelen sektör, dördüncü ve yeni sektör olan "entelektüel sektör" dür ve bilgi toplumu, sanayi toplumunun aksine, çok merkezlidir.
Hızlı değişimlerin yaşandığı bilgi toplumunda, mal üretimi yerine bilgi üretimi ön plana çıkmakta, bilginin yönetimi de ayrı bir önem kazanırken; yenilik, farklılık ve yaratıcılık organizasyonlar için olmazsa olmaz bir koşul haline gelmektedir. Bilgi toplumu; büyük miktarda dayanıklı tüketim malı üretip tüketen sanayi toplumunun aksine, yüksek seviyede kitlesel bilgi üreten bir toplumdur.
Akıllı işletmeler, gelecekteki başarılarının soyut bir kaynağa - organizasyon içindeki Entelektüel Sermayeye - bağlı olduğunun bilincindedir. Geleceğin başarılı işletmeleri, zekanın kapasiteden - depolanmış bilgiden- ibaret olmadığını, bu kapasiteden büyük ölçüde yararlanma yeteneğini de içerdiğini anlamaları sayesinde akıl yoluyla işletilenler olacaktır. Bu ikisinin toplamı , organizasyonun entelektüel sermayesidir ve bu sermayeyi güç haline getirmek rekabet avantajını doğuracaktır.
Bilgi çağı organizasyonlarında, eğitilmiş insanın öneminin ortaya çıkması ve bu gücün işletmenin varlıkları arasında yer almaya başlaması dolayısıyla, bilgi toplumunda merkezi unsur, toprak ve sermaye gibi maddi varlıklar olmayıp, bilgili/nitelikli ve eğitimli insanlardan oluşmaktadır.
Bilgi bir ölçüde bir varlığı sürdürme faktörü olarak yaşamımıza egemen olmuştur. İnsan bilgi işçisi olarak, en gelişmiş sibernetik makinelerden çok daha etkin sentezleme kabiliyetlerine kavuşmuştur. Eğitilmiş insan, bilgi işçisi olarak bir problemler yumağını, hızla çözümler demetine dönüştürebilme kabiliyeti kazanmıştır.
Bilgi toplumunun yeni işçi tipi bilgi işçilerinin, geleneksel işçiden farklı olarak ikame edilmeleri oldukça güçtür ve yine onlardan çok daha iyi eğitim görmüşlerdir. Daha genç oldukları için, rutin işlerden hoşlanmamaktadırlar. Yeni bir gücü temsil etmektedirler. Yine bilgi toplumunda, verimliliğin artışı için büyük ölçüde sürekli eğitim gerekmektedir.
Bugünün entelektüel liderleri kişisel gelişime ağırlık veren, bağımsızlığa değer veren, bürokrasiden hoşlanmayan, çalışma yaşamıyla iş yaşamını dengeleyen kişidir.
Bu özellik, bir insanın kendi kendine bir iç sohbeti gibidir ve kişiyi duygularına esir olmaktan alıkoymaktadır. Normal olarak herkes kötü bir ruh halinde olabilir ve duygusal dürtülerle karşılaşabilir ancak, bazı insanlar bunları kontrol altına almayı ve elverişli bir şekle dönüştürmeyi başarabilmektedirler.
Öncelikli olarak, kendi duygularını ve dürtülerini kontrol edebilen entelektüel lider, mantıklıdır ve bir güven ve adalet ortamı yaratmaktadır. Böyle bir ortamda, politika ve iç mücadeleler azalacak, verimlilik ise artacaktır. Yetenekli insanlar, organizasyon içinde toplanacak ve ayrılma için bir niyet taşımayacaklardır. Entelektüel lider, kendi duygularını, güçlü ve zayıf yanlarını, ihtiyaç ve motivlerini tanımaktadır. Hem kendine, hem de başkalarına karşı dürüsttür. Kendi iç dünyasında sorunları olsa da, düşüncelerini organizasyonun sorunlarına odaklaştırabilmekte güçlük çekmemektedir.
İfade Yeteneği
Entelektüel lider, gerçeği söylemekten kaçınmayan, duygu ve düşüncelerini açıkça ifade edebilen, zaman zaman zayıf yönlerini de ortaya çıkarabilen bir kişidir.
Liderin duygu ve düşüncelerini izleyicilerine aktarabilmesi, iletişim sayesinde gerçekleşir. Lider ile izleyici arasındaki ilişkinin doyurucu olabilmesi, ilkeler ve amaçlar doğrultusunda hareketlenebilmesi için, karşılıklı olarak bilgi aktarımı gerekmektedir. İletişim kurmakta güçlük çeken liderler, kendilerini ifade etmekte zorlanmaktadırlar. İletişimi, bilgi ve sevgiyle birleştiren entelektüel lider, samimi ve geliştirici bir ilişki ortamı oluşturabilmektedir.
Entelektüel lider, izleyicileri tarafından yaklaşılabilir olmak için, zayıf yanlarını da bilinçli olarak göstermektedir. Lider olmadan liderlik taklidi yapanlarsa; sürekli mükemmel görünmeye, maço bir tavır içinde olmaya çalışmaktadırlar. Bilinçli olarak seçtikleri zayıf yanları, utangaçlıkları ya da dağınık olmaları olabilmektedir.
Entelektüel liderler için, öğrenme ve en iyiye ulaşma kaygısı, her zaman çalışma önemli unsurlardır. Topluluğu kazanmanın en önemli koşulu, insanların yüreklerinin içini okumaktır. Buna en güzel örnek olarak, Atatürk verilebilmektedir. Atatürk, halkın içinden yetişmiş, halkın duygularını ve düşüncelerini çok iyi analiz edebilmiş, halkın nabzını tutabilmiş, kısaca halkın yüreğini okuyabilmiş ve bunu her zaman halka mal etmeyi bilmiştir.
Prof. Dr. Ali Akdemir
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder