Van’ın Gevaş ilçesine bağlı Akdamar Adası, içinde bulundurduğu Akdamar Kilisesi ve karşısında Vizontele ile meşhur olan Artos dağlarının ihtişamlı manzarasıyla, hiçbir yerde göremeyeceğiniz kadar başka bir güzelliğe sahiptir.
Ada, her mevsim farklı güzeldir. Bahar aylarında giderseniz, bembeyaz badem ağaçlarının açtığını görürsünüz. Yazın ise, adaya yapacağınız kültürel gezi yanında, tertemiz berrak suyunda yüzmenin tadını çıkarabilir, badem ağaçlarından ellerinizle koparttığınız nefis bademlerin tadına varabilirsiniz.
Ada Gevaş ilçesine 10 km uzaklıkta. Otelimizin önünden kalkan dolmuşlarla yaklaşık 40 dakikalık bir yolculuktan sonra teknelerin kalktığı yere ulaşıyorsunuz. Buradan günün her saatinde kalkan tekneler var. Tekne doldukça, kalkıyor. Tekne yolculuğu muhteşem bir manzara eşliğinde 20 dakika civarında sürüyor.
Adada istediğiniz kadar zaman geçirdikten sonra, aynı limanda bekleyen aynı teknelerle istediğiniz zaman adadan ayrılabilirsiniz. Adadan kalkan en son tekne 18:00 civarında adadan ayrılıyor.
Akdamar Efsanesi
Akdamar adasında, vaktinde çok güzel bir keşiş kızı yaşarmış. İsmi Tamara imiş. Tamara, Gevaş ilçesinde yaşayan bir çobana aşık olmuş. Birbirlerini ölesiye seven bu çift, her gün adada gizlice buluşurlarmış. Genç çoban, akşamları yüzerek adaya kadar gelir, Tamara’nın tuttuğu ışık sayesinde kıyıya çıkarmış. Bir zaman sonra, keşiş kızının çobanla görüştüğünü fark etmiş ve Tamara’nın kıyıya koyduğu fenerin yerini değiştirmiş. Sivri ve zor çıkılan bir yere bırakmış. Genç sevgili, yine gece ışığın olduğu tarafa doğru yüzmeye başlamış. Fakat dalgaların da çok fazla olduğu suda ışık sürekli yer değiştirmiş. Gücü tükenen sevgili, sonunda “Ah Tamara” çığlıklarıyla suya gömülmüş.O günden sonra adanın ismi Ahdamar ve daha sonra Akdamar olmuş.
Akdamar Kilisesi
Akdamar Kilisesi, adanın güneydoğusunda yer alıyor. Gevaş sahilinden yola çıktığınızda, kiliseyi çıplak gözle görebiliyorsunuz. Kilise duvarları, figür bakımından oldukça zengindir.
Ermenilerden kalma bu kiliseye yakından baktığınızda, meşhur Van gölü Canavar’ına benzer figürler de görebilirsiniz. Bunun dışında İncil ve Tevrat’tan alınmış sahneler de vardır. Nar ve üzüm, bereketi temsil ettiğinden, her duvara bolca işlenmiş. Söylentiye göre, zamanında bu figürlerin gözleri zümrütlerle süslüymüş. Fakat zamanla bu zümrütlerin hepsi gelen ziyaretçiler tarafından çalınmış.
1951 yılında, doğudaki birçok Ermeni anıtı gibi, bu kilisenin de yıkılmasına karar verilmiş.Yıkım, o dönem Yaşar Kemal’in müdahalesiyle durdurulmuş. Senelerce bakımsız kalan kilise, 2007 senesinde restore edilmiş.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder