25 Nisan 2017 Salı

Atik Hiyerarşisi

Atığın ne olduğunu hepimiz biliyoruz, ancak yasal açıdan atık tanımına tekrar bir bakalım. Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik’te “atık” şu şekilde tanımlanıyor: “Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan veya bırakılan ve Yönetmelikteki sınıflarda  yer alan herhangi bir maddedir”.

Kuruluşumuzdaki faaliyetler sonucunda pek çok farklı türde atık oluşuyor. Bunların arasında tehlikeli atıklar olabildiği gibi tehlikesiz atıklar da olabiliyor. Peki bu atıklar oluştuktan sonra ne yapılması gerektiğine, atıklar için en uygun seçeneğin ne olduğuna, nasıl karar veriliyor, hiç düşündünüz mü? İşte bu noktada bugünkü konumuz olan atık hiyerarşisi önem kazanıyor, çünkü atıklar oluştuktan sonra, hatta oluşmadan önce, atıklar için en uygun seçeneğin hangisi olduğuna atık hiyerarşisi göz önünde bulundurularak karar veriliyor.  

Atık hiyerarşisini,  atık yönetimi seçeneklerinin çevre açısından en fazla tercih edilmesi gerekenden, en az tercih edilmesi gerekene doğru sıralanması olarak tanımlayabiliriz. Bu doğrultuda, atık hiyerarşisi başlıca aşağıdaki adımlardan oluşmaktadır:

1. Önleme/Azaltma 
2. Geri Dönüşüm
3. Enerji Geri Kazanımı
4. Bertaraf

Şimdi bu adımları sıra ile inceleyelim. 

1. Önleme/Azaltma 

Atık hiyerarşisinde birinci öncelik atıkların kaynaklarında oluşumlarının önlenmesi, bu mümkün değilse de azaltılmasıdır. Bazı örnekler verilebilir: 

Doğal kaynakların olabildiğince az kullanıldığı temiz teknolojilerin geliştirilmesi ve kullanılması,
Daha az tehlikeli özelliğe sahip madde kullanımı
Ürünlerin kullanım ömürlerinin uzatılması
Ürünlerde kullanılan ambalaj miktarının azaltılması
Malzemelerin büyük hacimlerde satın alınması
Elektronik ortamda iletişime ağırlık verilmesi
Atık olarak ayrılan maddelerin tekrar kullanımı
Vb. 

Atıkları kaynakta önleme/azaltmanın çevre açısından başlıca faydaları ise şu şekilde sıralanabilir:

Doğal kaynakların korunması
Enerji tasarrufu
Kirlenmenin azaltılması
Tehlikeli atıkların azaltılması
Mali tasarruf

2. Geri Dönüşüm

Atık hiyerarşisinde ikinci öncelik atıkların geri dönüşüm olanaklarının araştırılmasıdır. Geri dönüşüm aşağıdakileri içeren faaliyetler serisidir:

Geri dönüştürülebilir malzemelerden oluşan atıkların toplanması 
Geri dönüştürülebilir malzemelerin türlerine göre ayrılması ve prosesten geçirilerek ham madde haline getirilmesi
Ham maddelerden yeni ürünlerin üretimi

Geri dönüşüm aynı zamanda gıda atıkları, bahçe atıkları ve diğer organik atıkların kompostlanması yoluyla kompost elde edilmesini de içermektedir.

Geri dönüşümde kullanılan proseslerin çevresel etkileri olmakla birlikte, çevre açısından başlıca faydaları ise şu şekilde sıralanabilir:

Sera gazlarının oluşumunun azaltılması
Atıksu oluşumunun azaltılması
Enerji tasarrufu
Sanayi için değerli ham madde temini
İstihdam yaratılması
Temiz teknolojilerin gelişiminin tetiklenmesi
Çocuklarımızın geleceği için doğal kaynakların korunması
Yeni atık depolama alanları ve atık yakma tesisi ihtiyaçlarının azaltılması

3. Enerji Geri Kazanımı

Atıklardan enerji geri kazanımı; geri dönüştürülmesi mümkün olmayan atık malzemelerin; yakma, gazlaştırma, piroliz, havasız arıtma ve düzenli depolama sahası (landfill) gazı  elde edilmesi dahil olmak üzere muhtelif prosesler yoluyla kullanılabilir ısıya, elektriğe veya yakıta dönüştürülmesidir. Atıklardan enerji geri kazanımı prosesleri doğal kaynakların korunmasına katkıda bulunmakla birlikte, titizlikle yönetilmedikleri takdirde genel olarak önemli çevresel etkilere sahip proseslerdir. 

4. Bertaraf

Atık yönetimi stratejilerinde çevresel açıdan en son tercih edilmesi gereken seçenek, oluşan atıkların bertaraf edilmesidir. Düzenli atık depolama sahaları (landfill) atık bertarafının en bilinen şekli olup, aynı zamanda entegre bir atık yönetim sisteminin de önemli bir bileşenidir. Ülkemizde bulunan düzenli depolama sahalarının tasarımı, işletilmesi, sahalara atık kabulü, kapasitesi dolan sahaların kapatılması vb. faaliyetler halihazırda 01 04.2010 tarihinde yürürlüğe giren Atıkların Düzenli Depolanmasına Dair Yönetmelik çerçevesinde gerçekleştirilmektedir.  

Düzenli depolama sahalarında yer kazanmak amacıyla atıkların yakma tesislerinde yakılması da mümkündür. Düzenli depolama sahalarındaki havasız ortamda ayrışan atığın yan ürünü olarak oluşan metan gazı toplanarak elektrik üretiminde yakıt olarak kullanılabilmektedir. Düzenli depolama sahaları ömrünü doldurduğunda üzeri kapatılarak parklar, golf sahaları ve kayak pistleri gibi rekreasyon amaçlı kullanılabilmektedir. 

Çalışanlara düşen görevler:

Faaliyetlerimiz sonucunda oluşan atıkların öncelikle kaynağında önlenmesi, bu mümkün değilse atık oluşumunun azaltılması, ya da atıkların tehlikeli özelliklerinin azaltılması için neler yapabiliriz, fikirlerinizi bizlerle paylaşın. 
Faaliyetlerimiz sırasında oluşan atıkları türlerine uygun kaplara atın. Farklı türdeki atıkları kesinlikle birbirleri ile karıştırmayın. Tehlikesiz özellikteki atıklara tehlikeli atık karıştırıldığında, tüm karışımın tehlikeli atık olarak  bertaraf edilmesi gerektiğini, bunun da gerek çevresel açıdan, gerekse mali açıdan zarar verdiğini unutmayın. 
Atıkların ayrılması, toplanması, taşınması sırasında su, hava, toprak, bitki ve hayvanlar için risk yaratmayacak, gürültü, titreşim ve koku yoluyla rahatsızlığa neden olmayacak, doğal çevrenin olumsuz etkilenmesini önleyecek ve böylece çevre ve insan sağlığına zarar vermeyecek yöntem ve işlemleri kullanın.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder